1199053880
439874
https://www.simurgkitabevi.com/58-gun-mustafa-kemal-ile-filistinden-anayurdun-daglarina-2004
58 Gün: Mustafa Kemal ile Filistin'den Anayurdun Dağlarına - 2004 #smrgSAHAF
0.00
Taif, İskenderiye, Tulkerim, Cenin, Nasıra, Nablus, es-Salt, Rayak, Baalbek, Halep, Katıma... Bize çok yakın ve bir odenli de uzak kentler! 14 Eylül 1918'de İskenderiye'nin dar sokaklarında başlayan 58 günlük yürüyüşün durakları... Bir şiirinde "...eski zaman şeyhlerinin/sona ermesin diye saltanatları/ ve kurulacak diye petrol ziftine bulanmış demokrasi/ ölmemeli/ buradakiler ve oradakiler" diyen Mustafa Yıldırım, Ortadoğu'nun son büyük işgalini araştırırken "Ulus Dağına Düşen Ateş"i tutuşturan kıvılcımı Filistin vadilerinde buldu. Akdeniz kıyılarından Tukan şatosuna yürüdü, Gerizm dağında Samarit kızı güzel Asu'nun sevda çığlığını duydu. Issız vadilerde, gökten inen ateş içinde yürüyen, yaslandığı kayadan doğrulup tayyarelere söylenen Mustafa Kemal'e rastladı. Şeria ırmağının karanlık sularını nlarla birlikte geçti, Aclun dağlarında çalı bülbülünü birlikte dinledi. Lübnan dağında, Ariye istasyonunda uzun kirpikli Durzi güzeline gülümsedi. Büyük işgalcilerin yalanlarının Der'a istasyonunda, Barada ırmağında, Halep sokaklarında kanla yıkanışını, Rabuva geçidinde 'ranger' acımasızlığını yaşadı. Taif'te "Ehabbüke!" diye çığlık atan kızın elinden aldığı gül tohumunu, Seydi Beşir kumlarında sevgiyle büyütüp Tulkerim'de, Felluce2de ağlayan küçük çocuklara uzattı. Hanedanın İstanbul'dan Limni adasına, oradan Çanakkale kıyılarına uzanan teslimiyetine karşı ıssız ovalarda, İskenderun limanında ve Toroslarda yakılan isyan ateşi... Gerçekleriniçinden süzülüp gelmiş 58 günde binlerce yıllık bir serüven; acısız sevdalar ve sonsuz barış için karanlığı yakmaya çağıran sarsıcı, sorgulayıcı, sürükleyici, lirik ve konusunda bir ilk...
Taif, İskenderiye, Tulkerim, Cenin, Nasıra, Nablus, es-Salt, Rayak, Baalbek, Halep, Katıma... Bize çok yakın ve bir odenli de uzak kentler! 14 Eylül 1918'de İskenderiye'nin dar sokaklarında başlayan 58 günlük yürüyüşün durakları... Bir şiirinde "...eski zaman şeyhlerinin/sona ermesin diye saltanatları/ ve kurulacak diye petrol ziftine bulanmış demokrasi/ ölmemeli/ buradakiler ve oradakiler" diyen Mustafa Yıldırım, Ortadoğu'nun son büyük işgalini araştırırken "Ulus Dağına Düşen Ateş"i tutuşturan kıvılcımı Filistin vadilerinde buldu. Akdeniz kıyılarından Tukan şatosuna yürüdü, Gerizm dağında Samarit kızı güzel Asu'nun sevda çığlığını duydu. Issız vadilerde, gökten inen ateş içinde yürüyen, yaslandığı kayadan doğrulup tayyarelere söylenen Mustafa Kemal'e rastladı. Şeria ırmağının karanlık sularını nlarla birlikte geçti, Aclun dağlarında çalı bülbülünü birlikte dinledi. Lübnan dağında, Ariye istasyonunda uzun kirpikli Durzi güzeline gülümsedi. Büyük işgalcilerin yalanlarının Der'a istasyonunda, Barada ırmağında, Halep sokaklarında kanla yıkanışını, Rabuva geçidinde 'ranger' acımasızlığını yaşadı. Taif'te "Ehabbüke!" diye çığlık atan kızın elinden aldığı gül tohumunu, Seydi Beşir kumlarında sevgiyle büyütüp Tulkerim'de, Felluce2de ağlayan küçük çocuklara uzattı. Hanedanın İstanbul'dan Limni adasına, oradan Çanakkale kıyılarına uzanan teslimiyetine karşı ıssız ovalarda, İskenderun limanında ve Toroslarda yakılan isyan ateşi... Gerçekleriniçinden süzülüp gelmiş 58 günde binlerce yıllık bir serüven; acısız sevdalar ve sonsuz barış için karanlığı yakmaya çağıran sarsıcı, sorgulayıcı, sürükleyici, lirik ve konusunda bir ilk...
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.