^#smrgSAHAF A Vent'anni Dalla Sua Morte, Poesie Dalla Cappadocia = Ölümünün Yirminci Yılında, Kapadokya'dan Şiirler -

Kısa yaşamını dolduran etkinliklerde Pasolini'nin sair ve eleştirmen yönü ağır basar; o bir kültür öncüsü, inançları değiştirmek isteyen bir yazar olarak ortaya çıkar. Yapıtlarında beliren tarihsel dönem faşizmden demokratik düzene geçiş anıdır. Savaş nedeniyle uygar toplum düzeni bozulmuş, yasalara uymama eğilimi başgöstermiş, değerlerdeki değişme, geleneklerdeki kopukluk ülkede bir kaos yaratmıştır. Pasolini'nin ideolojik görüşü işte bu ortam içinde oluşmaya başlar ve yoksul halk tabakasının, onun gereksinimlerinin gerçekçi bir biçimde sergilenmesinden yola çıkar. Burjuva kökenli bir aileden gelmesine karsın kendini emekçi sınıfın en alt tabakasına koyan Pasolini o halk kesimine yakınlık duyarak övgüsünü yaparken toplumun üst sınıflarına adeta düşman kesilir. İdeolojisi sorunlara yöneliktir, ama kopukluklarla, çelişkilerle, karanlık noktalarla doludur. O, eski inançları sarsar, ama yerlerine yenilerini koymayı bilemez, eski dünyaya başkaldırır, ama yenisini belirlemede yetersiz kalır, arayışını tüm yapıtlarında sürdürür. Başlangıçta katolik görünür, sonra ateist olur; Gramsci aracılığıyla Marksizmi keşfeder, daha sonra komünizme karşı çıkar. Carducci ve Pascoli'den etkilenmiş olan şiiri, içinde aşkın ve kadının yer almadığı, ritm ve ölçüden yoksun bir şiirdir. Onun şiir dili düzyazı dilinden farksızdır. Pasolini şiirlerinde de polemik yapmaktan, örneğin katoliklere ve komünistlere çatmaktan geri durmaz. Şiir ve romanlarında beliren ruh onun sinema alanındaki yapıtlarında da vardır. -Prof. Dr. Süheylâ Öncel (Önsözden)