#smrgSAHAF Ahmet Samim: 2. Meşrutiyet'te Muhalif Bir Gazeteci -

Stok Kodu:
1199153571
Boyut:
14x20
Sayfa Sayısı:
255 s.
Basım Yeri:
İstanbul
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2012
Kapak Türü:
Karton Kapak
Kağıt Türü:
3. Hamur
Dili:
Türkçe
Kategori:
0,00
1199153571
539728
Ahmet Samim: 2. Meşrutiyet'te Muhalif Bir Gazeteci -
Ahmet Samim: 2. Meşrutiyet'te Muhalif Bir Gazeteci - #smrgSAHAF
0.00
“Beyefendi, dalgın bir insan ayağının idam sehpasına takıldığı bir memlekette hiç gazetecilik yapılabilir mi, gazete çıkarılır mı?” Cumhuriyet döneminin erken bir safhasında dile getirilen bu sitem, aslında medeni cesaret sahibi gazeteciliğin tarihini özetler. Ahmet Samim'in medeni cesaret sahibi bir gazeteci olarak yaşamaya çalıştığı kısacık ömrü, sokak ortasında öldürülerek son buldu. İttihat ve Terakki muhalifi bir gazeteci, muhalif bir siyasi şahsiyetti. Hayatı, sadece fikirleri, muhalefetinin sertliği ve ölümü ile sınırlandırılamaz. Ölümünden sonra meslektaşlarının tepkisi de Osmanlı-Türkiye gazetecilik tarihi açısından ibretliktir.

Mehmet T. Hastaş'ın bu kitabı bir yandan II. Meşrutiyet döneminde muhalif bir gazetecinin portresini çizerken bir yandan da tarihin dışına itilmiş bir meftanın fikirlerini ilk defa kapsamlı bir şekilde ele alıyor.

"Ahmet Samim, 'kurşunla sansür'; sehpa ve sürgünle susturmaç geleneğinin erken kurbanlarından birisiydi." Uygur Kocabaşoğlu

"...kitabın bu 'sonsöz' denilen yerine saklandım. Siz kitabı bitirmiş buradan yolunuza devam ederken, Ahmet Samim'in bir çağdaşı Ahmet Midhat Efendi gibi, arkanızdan 'Ey kari!' diye bağırmak için: 'Ey kari! Ahmet Samim'i unutma! Bu memlekette böyle düşünüyor diye adam öldürdüklerini hiç unutma!'” Murat Belge

“Beyefendi, dalgın bir insan ayağının idam sehpasına takıldığı bir memlekette hiç gazetecilik yapılabilir mi, gazete çıkarılır mı?” Cumhuriyet döneminin erken bir safhasında dile getirilen bu sitem, aslında medeni cesaret sahibi gazeteciliğin tarihini özetler. Ahmet Samim'in medeni cesaret sahibi bir gazeteci olarak yaşamaya çalıştığı kısacık ömrü, sokak ortasında öldürülerek son buldu. İttihat ve Terakki muhalifi bir gazeteci, muhalif bir siyasi şahsiyetti. Hayatı, sadece fikirleri, muhalefetinin sertliği ve ölümü ile sınırlandırılamaz. Ölümünden sonra meslektaşlarının tepkisi de Osmanlı-Türkiye gazetecilik tarihi açısından ibretliktir.

Mehmet T. Hastaş'ın bu kitabı bir yandan II. Meşrutiyet döneminde muhalif bir gazetecinin portresini çizerken bir yandan da tarihin dışına itilmiş bir meftanın fikirlerini ilk defa kapsamlı bir şekilde ele alıyor.

"Ahmet Samim, 'kurşunla sansür'; sehpa ve sürgünle susturmaç geleneğinin erken kurbanlarından birisiydi." Uygur Kocabaşoğlu

"...kitabın bu 'sonsöz' denilen yerine saklandım. Siz kitabı bitirmiş buradan yolunuza devam ederken, Ahmet Samim'in bir çağdaşı Ahmet Midhat Efendi gibi, arkanızdan 'Ey kari!' diye bağırmak için: 'Ey kari! Ahmet Samim'i unutma! Bu memlekette böyle düşünüyor diye adam öldürdüklerini hiç unutma!'” Murat Belge

Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat