Mehmet T. Hastaş'ın bu kitabı bir yandan II. Meşrutiyet döneminde muhalif bir gazetecinin portresini çizerken bir yandan da tarihin dışına itilmiş bir meftanın fikirlerini ilk defa kapsamlı bir şekilde ele alıyor.
"Ahmet Samim, 'kurşunla sansür'; sehpa ve sürgünle susturmaç geleneğinin erken kurbanlarından birisiydi." Uygur Kocabaşoğlu
"...kitabın bu 'sonsöz' denilen yerine saklandım. Siz kitabı bitirmiş buradan yolunuza devam ederken, Ahmet Samim'in bir çağdaşı Ahmet Midhat Efendi gibi, arkanızdan 'Ey kari!' diye bağırmak için: 'Ey kari! Ahmet Samim'i unutma! Bu memlekette böyle düşünüyor diye adam öldürdüklerini hiç unutma!'” Murat Belge
Mehmet T. Hastaş'ın bu kitabı bir yandan II. Meşrutiyet döneminde muhalif bir gazetecinin portresini çizerken bir yandan da tarihin dışına itilmiş bir meftanın fikirlerini ilk defa kapsamlı bir şekilde ele alıyor.
"Ahmet Samim, 'kurşunla sansür'; sehpa ve sürgünle susturmaç geleneğinin erken kurbanlarından birisiydi." Uygur Kocabaşoğlu
"...kitabın bu 'sonsöz' denilen yerine saklandım. Siz kitabı bitirmiş buradan yolunuza devam ederken, Ahmet Samim'in bir çağdaşı Ahmet Midhat Efendi gibi, arkanızdan 'Ey kari!' diye bağırmak için: 'Ey kari! Ahmet Samim'i unutma! Bu memlekette böyle düşünüyor diye adam öldürdüklerini hiç unutma!'” Murat Belge