#smrgSAHAF AİHS'ne Göre Ayrımcılık Yasağı ve Türk Hukukunda Gelişimi -

Stok Kodu:
1199176034
Boyut:
16x24
Sayfa Sayısı:
114 s.
Basım Yeri:
İstanbul
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2012
Kapak Türü:
Karton Kapak
Kağıt Türü:
3. Hamur
Dili:
Türkçe
0,00
1199176034
562139
AİHS'ne Göre Ayrımcılık Yasağı ve Türk Hukukunda Gelişimi -
AİHS'ne Göre Ayrımcılık Yasağı ve Türk Hukukunda Gelişimi - #smrgSAHAF
0.00
Ayrımcılık yasağı, eşitlik anlayışı ile birlikte, her yeni gün değişen dünyamızda; ulusal ve uluslar arası belgelerde, sözleşmelerde ve de kanunlarda yer alan geniş kapsamlı bir ilke haline gelmiştir. Ayrımcılık yasağı ilkesi mutlak manada bir kural şeklinde anlaşılmamalıdır. Bu ilkenin de hukuki şartlar altında sınırlandırılabileceğinin bilinmesi gerekir. İnsan hakları, herkesin doğuştan sahip olduğu ve kullanabilmesi için varlığının yeterli olduğu haklardır. Şüphesiz Hukuk Devletinin ve de demokrasilerin vazgeçilmez koşullarından biri de insan haklarının herkes tarafından eşitlik prensibi içinde herhangi bir ayrımcılığa maruz kalmadan kullanılmasını sağlamaktır. Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin 14. maddesinde yer alan ve yaptırım mekanizması olan Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi ile güvence altına alınan bu ilkenin tek başına ihlal edilmesi mümkün değildir. Uygulamada, Sözleşmede yer alan diğer herhangi bir hak bakımından bir ayrımcılığa maruz kalan bir kişinin, ancak ilgili madde ile birlikte Sözleşme'nin 14. maddesinin de ihlal edildiği iddiası kabul görebilir. Ayrıca Sözleşme'de yer alan bu yasak sadece sözleşme ile tanınan hak ve özgürlükler açısından kabul edilmiş olması yönüyle sınırsız bir koruma sağlamamaktadır. Ayrımcılık Yasağı ilkesinin AİHS'nde yer alana dek zeminini eşitlik ilkesi oluşturmuştur. Bugün, eşitlik ilkesinin, Ayrımcılık Yasağı'na göre daha geniş kapsamlı bir ilke olarak kabul edilen yerlerde; yapılan sözleşmelere, çıkarılan kanunlara yada kabul edilen anayasalarda hep bu ifade yer bulmuştur. Ayrımcılık Yasağı ilkesi ise daha çok AİHM içtihatlarında ve bu içtihatların esas alındığı ceza kanunlarında ve mahkeme kararlarında yer almaktadır. Çalışmamızda; Ayrımcılık Yasağı'nın kabul edilmesine kadar, eşitlik ilkesinin öncelikle Avrupa'da ki düşünce sistemlerinde yer alması daha sonra da ulusal ve uluslar arası belgelerde yer verilme sürecini, Avrupa ve Amerika'da ki bu gelişmelere müteakip Ayrımcılık Yasağı'na yer verilen AİHS'nin içeriğinden ve AİHM'nin içtihatlarından örnekler vererek son bölümde de, Ayrımcılık Yasağı ilkesine gelinen süreçte Osmanlı Devleti uygulamalarına ayrıntılı olarak yer vererek; eşitlik konusunun hangi aşamalardan geçtiğini, öncesi ve sonrası uygulamalarıyla, Cumhuriyet dönemi de dahil olmak üzere ayrıntılı açıklamaya çalışacağız.
Ayrımcılık yasağı, eşitlik anlayışı ile birlikte, her yeni gün değişen dünyamızda; ulusal ve uluslar arası belgelerde, sözleşmelerde ve de kanunlarda yer alan geniş kapsamlı bir ilke haline gelmiştir. Ayrımcılık yasağı ilkesi mutlak manada bir kural şeklinde anlaşılmamalıdır. Bu ilkenin de hukuki şartlar altında sınırlandırılabileceğinin bilinmesi gerekir. İnsan hakları, herkesin doğuştan sahip olduğu ve kullanabilmesi için varlığının yeterli olduğu haklardır. Şüphesiz Hukuk Devletinin ve de demokrasilerin vazgeçilmez koşullarından biri de insan haklarının herkes tarafından eşitlik prensibi içinde herhangi bir ayrımcılığa maruz kalmadan kullanılmasını sağlamaktır. Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin 14. maddesinde yer alan ve yaptırım mekanizması olan Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi ile güvence altına alınan bu ilkenin tek başına ihlal edilmesi mümkün değildir. Uygulamada, Sözleşmede yer alan diğer herhangi bir hak bakımından bir ayrımcılığa maruz kalan bir kişinin, ancak ilgili madde ile birlikte Sözleşme'nin 14. maddesinin de ihlal edildiği iddiası kabul görebilir. Ayrıca Sözleşme'de yer alan bu yasak sadece sözleşme ile tanınan hak ve özgürlükler açısından kabul edilmiş olması yönüyle sınırsız bir koruma sağlamamaktadır. Ayrımcılık Yasağı ilkesinin AİHS'nde yer alana dek zeminini eşitlik ilkesi oluşturmuştur. Bugün, eşitlik ilkesinin, Ayrımcılık Yasağı'na göre daha geniş kapsamlı bir ilke olarak kabul edilen yerlerde; yapılan sözleşmelere, çıkarılan kanunlara yada kabul edilen anayasalarda hep bu ifade yer bulmuştur. Ayrımcılık Yasağı ilkesi ise daha çok AİHM içtihatlarında ve bu içtihatların esas alındığı ceza kanunlarında ve mahkeme kararlarında yer almaktadır. Çalışmamızda; Ayrımcılık Yasağı'nın kabul edilmesine kadar, eşitlik ilkesinin öncelikle Avrupa'da ki düşünce sistemlerinde yer alması daha sonra da ulusal ve uluslar arası belgelerde yer verilme sürecini, Avrupa ve Amerika'da ki bu gelişmelere müteakip Ayrımcılık Yasağı'na yer verilen AİHS'nin içeriğinden ve AİHM'nin içtihatlarından örnekler vererek son bölümde de, Ayrımcılık Yasağı ilkesine gelinen süreçte Osmanlı Devleti uygulamalarına ayrıntılı olarak yer vererek; eşitlik konusunun hangi aşamalardan geçtiğini, öncesi ve sonrası uygulamalarıyla, Cumhuriyet dönemi de dahil olmak üzere ayrıntılı açıklamaya çalışacağız.
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat