Elin Newton'u, kafasına ağaçtan düşen elmaya bakıp yerçekimi kanunlarını keşfederken, bizim Nasrettin Hocamız aynı yerde kafasına düşen elmaya bakıp, "ulan ya düşen kabak olsaydı" diyor ve biz salakça gülüyoruz bu espriye.
Bir tarafta her kapıyı açan düz anahtar AB kimliği, diğer taraftan Papua Yeni Gine'nin bile vize uyguladığı ve ülke girişlerinde "siyahi görevlilerin dahi zenci muamelesi yaptığı bizim kimlikler". Şimdi Kıbrıslılara "gelin bizim kimlikleri alın" diyoruz. Rumlar da "keyfiniz bilir ama şurada AB kimliği var isteyene veriyoruz" diyecekler. Sizce Kıbrıslılar ne yapacak?
Elin Newton'u, kafasına ağaçtan düşen elmaya bakıp yerçekimi kanunlarını keşfederken, bizim Nasrettin Hocamız aynı yerde kafasına düşen elmaya bakıp, "ulan ya düşen kabak olsaydı" diyor ve biz salakça gülüyoruz bu espriye.
Bir tarafta her kapıyı açan düz anahtar AB kimliği, diğer taraftan Papua Yeni Gine'nin bile vize uyguladığı ve ülke girişlerinde "siyahi görevlilerin dahi zenci muamelesi yaptığı bizim kimlikler". Şimdi Kıbrıslılara "gelin bizim kimlikleri alın" diyoruz. Rumlar da "keyfiniz bilir ama şurada AB kimliği var isteyene veriyoruz" diyecekler. Sizce Kıbrıslılar ne yapacak?