#smrgSAHAF Alaçatılı: Kökler, Taş Ev, Yasak Aşk -

Stok Kodu:
1199074104
Boyut:
14x20
Sayfa Sayısı:
331 s.
Basım Yeri:
İstanbul
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2006
Kapak Türü:
Karton Kapak
Kağıt Türü:
3. Hamur
Dili:
Türkçe
Kategori:
0,00
1199074104
459993
Alaçatılı: Kökler, Taş Ev, Yasak Aşk -
Alaçatılı: Kökler, Taş Ev, Yasak Aşk - #smrgSAHAF
0.00
Alaçatı, pek doğru olmasa da, yöre halkınca bir Rum beldesi olarak bilinir. Her taş evinin, kuşaklar boyu unutulmamış Rumlarla ilgili bir hikayesi, her ailesinin Rumlardan kalma kırık dökük birkaç parça eşyası vardır. Rumların Alaçatı'ya geliş gidişleriyse, okyanus med cezirleri gibi abartıyla anlatılır.

ALAÇATILI romanı XIX. yüzyılın sonlarını da içine alan, yakın tarihimizin özgünlüğünü yitirmemiş eşsiz mekânlarında geçer. Türk ve Rum iki ailenin aynı taş evde yaşadıkları acı tatlı olayları gerçekçi şekilde, yalın bir dille anlatır.

Rum ailenin 1890 yılında Sakız Adası'ndan Alaçatı'ya gönüllü göçü, Boşnak ailenin Balkan Savaşları'ndan sonra nüfusunun çoğu Rum olan Alaçatı'ya zorunlu yerleştirilmesi, Rumların 1. Dünya Savaşı sırasında İttihat ve Terakki yönetimince Sakız Adası'na geri gönderilmeleri, Yunanlıların 15 Mayıs 1919da Alaçatı'da Osmanlı yönetimine son vermeleri...

Ardından 11. Dünya Savaşı günlerinde Sakız Adası'nın Alman uçaklarınca bombalanması sonucu Rumların can korkusuyla Türkiye'ye sığınmaları, yaşamları taş evde kesişen farklı kültürlerden iki gencin savaş koşullarında alevlenen yasak aşkları, Rum ailenin Kıbrıs ve İngiltere üzerinden Yeni Dünya'ya göçü ve New Yorklu avukatın Alaçatı'da köklerini araması...

Yörenin yakın tarihine ışık tutan, yöre halkınca anlatılan yaşanmış ya da söylence olayları yansıtan ve Türk-Yunan dostluğuna tanıklık eden ALAÇATILI "kökler, taş ev, yasak aşk..." akıllardan kolay silinmeyecek bir insanlık dramı...

Ege Denizi'nin mavi sularının niçin hep mavi kalması gerektiğinin hikayesi... (Arka kapaktan)

Alaçatı, pek doğru olmasa da, yöre halkınca bir Rum beldesi olarak bilinir. Her taş evinin, kuşaklar boyu unutulmamış Rumlarla ilgili bir hikayesi, her ailesinin Rumlardan kalma kırık dökük birkaç parça eşyası vardır. Rumların Alaçatı'ya geliş gidişleriyse, okyanus med cezirleri gibi abartıyla anlatılır.

ALAÇATILI romanı XIX. yüzyılın sonlarını da içine alan, yakın tarihimizin özgünlüğünü yitirmemiş eşsiz mekânlarında geçer. Türk ve Rum iki ailenin aynı taş evde yaşadıkları acı tatlı olayları gerçekçi şekilde, yalın bir dille anlatır.

Rum ailenin 1890 yılında Sakız Adası'ndan Alaçatı'ya gönüllü göçü, Boşnak ailenin Balkan Savaşları'ndan sonra nüfusunun çoğu Rum olan Alaçatı'ya zorunlu yerleştirilmesi, Rumların 1. Dünya Savaşı sırasında İttihat ve Terakki yönetimince Sakız Adası'na geri gönderilmeleri, Yunanlıların 15 Mayıs 1919da Alaçatı'da Osmanlı yönetimine son vermeleri...

Ardından 11. Dünya Savaşı günlerinde Sakız Adası'nın Alman uçaklarınca bombalanması sonucu Rumların can korkusuyla Türkiye'ye sığınmaları, yaşamları taş evde kesişen farklı kültürlerden iki gencin savaş koşullarında alevlenen yasak aşkları, Rum ailenin Kıbrıs ve İngiltere üzerinden Yeni Dünya'ya göçü ve New Yorklu avukatın Alaçatı'da köklerini araması...

Yörenin yakın tarihine ışık tutan, yöre halkınca anlatılan yaşanmış ya da söylence olayları yansıtan ve Türk-Yunan dostluğuna tanıklık eden ALAÇATILI "kökler, taş ev, yasak aşk..." akıllardan kolay silinmeyecek bir insanlık dramı...

Ege Denizi'nin mavi sularının niçin hep mavi kalması gerektiğinin hikayesi... (Arka kapaktan)

Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat