Alparslan Türkeş'i anlayabilmek için öncelikle Ziya Gökalp ve Mustafa Kemal Atatürk'ü tanımak ve Türk milliyetçiliği fikrini kavramak gerekmektedir. Fikir hareketlerini ve temsilcilerini anlamak öncelikle yeterli kültürel alt yapıya sahip olmakla mümkündür. Böyle bir alt yapıya sahip olmayanlar ancak fikir hareketlerinin sloganlarını tekrarlarlar ve zora gelindiğinde veya kavrayamadıkları uygulamalar gördüklerinde liderlerini suçlayarak yol değiştirirler.
Türk milliyetçiliği fikir hareketi diğer milletlerin milliyetçiliğinden farklı olarak ırkçılık ve soykırımcılık temeline dayanmamaktadır. 20. yüzyılda Alman milliyetçisi Hitler'in soykırımcı ırkçılık anlayışı, milliyetçiliğin soykırımcılıkla eşdeğer algılanmasına sebep olmuştur. İkinci Dünya Savaşı'ndan sonra Türk milliyetçileri maalesef aşırı olmakla ve ırkçılıkla suçlanmışlar; ömürlerinin büyük bir bölümünde ırkçı, soykırımcı ve faşist olmadıklarını anlatmak ve ispat etmek zorunda kalmışlardır.
Rahmetli Başbuğumuz Alparslan Türkeş, bu suçlamalarla üç kere tutuklanmış ve ömrünün yedi yıla yakın bir kısmını hapishanelerde, iki buçuk yılını Hindistan'da sürgünde geçirmiştir.
Alparslan Türkeş'i anlayabilmek için öncelikle Ziya Gökalp ve Mustafa Kemal Atatürk'ü tanımak ve Türk milliyetçiliği fikrini kavramak gerekmektedir. Fikir hareketlerini ve temsilcilerini anlamak öncelikle yeterli kültürel alt yapıya sahip olmakla mümkündür. Böyle bir alt yapıya sahip olmayanlar ancak fikir hareketlerinin sloganlarını tekrarlarlar ve zora gelindiğinde veya kavrayamadıkları uygulamalar gördüklerinde liderlerini suçlayarak yol değiştirirler.
Türk milliyetçiliği fikir hareketi diğer milletlerin milliyetçiliğinden farklı olarak ırkçılık ve soykırımcılık temeline dayanmamaktadır. 20. yüzyılda Alman milliyetçisi Hitler'in soykırımcı ırkçılık anlayışı, milliyetçiliğin soykırımcılıkla eşdeğer algılanmasına sebep olmuştur. İkinci Dünya Savaşı'ndan sonra Türk milliyetçileri maalesef aşırı olmakla ve ırkçılıkla suçlanmışlar; ömürlerinin büyük bir bölümünde ırkçı, soykırımcı ve faşist olmadıklarını anlatmak ve ispat etmek zorunda kalmışlardır.
Rahmetli Başbuğumuz Alparslan Türkeş, bu suçlamalarla üç kere tutuklanmış ve ömrünün yedi yıla yakın bir kısmını hapishanelerde, iki buçuk yılını Hindistan'da sürgünde geçirmiştir.