Maksim Gorki'nin bugün en tanınmış klasikler arasında yer alan ve bütün uygar dünya dillerine çevrilmiş bulunan bu romanı, dünya edebiyat tarihinde, işçi sınıfını gerçek anlamda roman süjesi olarak ele alan ilk yapıttır. Sosyalist gerçekçi edebiyatın en mükemmel örneklerinden birini meydana getiren Ana, dilimize ilk defa 1912 yılında kazandırılmıştır, daha sonraları da değişik yayınevleri tarafından Fransızcadan yapılmış çevirileri yayınlanmıştır. Elinizdeki bu çeviriyi, diğer çevirilerden ayıran başlıca özellik doğrudan doğruya Rusçadan yapılmış olmasıdır.
Maksim Gorki'nin 1906'da sürgünde yazdığı romanı Ana, toplumcu gerçekçilik akımının başyapıtlarından biri kabul edilir. Rus proletaryasının Çarlık Rusya'sına karşı verdiği devrimci mücadelenin romanıdır. Eser, fabrikalarda zor şartlarda çalışan binlerce işçiden biri olan Pavel'in özgürlükçü fikirlerine başlangıçta korkuyla yaklaşsa da, sonradan onun ilkelerine sahip çıkarak devrimin meşalesini taşıyan kadınlardan biri olan annesi Pelageya'nın hikayesini anlatır. 1905 Devrimi öncesi Rusya'nın toplumsal panoramasını ustalıkla yansıtan Ana aynı zamanda yeni bir düşünce ve toplumsal uyanışın simgesi haline gelmiştir.