#smrgSAHAF Anılar: Şeyh Mahmud Berzenci Hareketi - 1995

Basıldığı Matbaa:
Ceylan Matbaacılık
Dizi Adı:
Anı
ISBN-10:
9786054375110
Stok Kodu:
1199038517
Boyut:
14x21
Sayfa Sayısı:
152 s.
Basım Yeri:
İstanbul
Baskı:
1
Basım Tarihi:
1995
Kapak Türü:
Karton Kapak
Kağıt Türü:
3. Hamur
Dili:
Türkçe
Kategori:
0,00
1199038517
424554
Anılar: Şeyh Mahmud Berzenci Hareketi -        1995
Anılar: Şeyh Mahmud Berzenci Hareketi - 1995 #smrgSAHAF
0.00
Güney Kürdistanlı yazar ve araştırmacıların, şimdiye kadar Türkçe'ye çok az sayıda kitabı çevrildi. Halbuki Güney Kürdistan'da geçmişte, Kürt halkı çok ağır bedeller ödeyerek -ve halen de ödüyor- okul, radyo vs gibi bazı haklar kazandı. Bunların sonucu, çok denilebilecek kitap yayını da yapıldı. Ama ne yazık ki Kuzey Kürdistanlı aydınlar, "olayların akışı içinde" bu yönde gerekli ilgiyi gösteremedi.

Kürdistan'ın özgürleştirilmesi mücadelesinde birçok tarihi fırsatın kaçırıldığı açık. Bizler, ilk önce kendi hatalarımızı eleştirip bilince çıkarmalıyız- Madem ki mücadelede kendi gücümüzü temel alacağız, yarının özgür ve sömürüşüz Kürdistan'ın güvencesi, yeni tip insan ve politikalar üretmekten geçecektir.

Kürdistanlılar yüzyıllardır değişik biçimlerde hem düşmanlarıyla savaşıyor, hem de kardeş kavgası yapıyor. Hem de kardeş kavgaları üzerine, durmaksızın söylevler vere vere, bildiriler dağıta dağıta.

Günümüzde, ülke topraklarımızın bir bölümünde düşman askeri yok. işgalciler, Körfez Savaşı'nın bir sonucu olarak kovuldu. Şu an bağımsız bir devlet gibi. Onun bağımsızlığı tanınmasa dahi, var olanı korumak ve ilerletmek önemli bir görev olarak önümüzde duruyor.

Güney Kürdistanlılar, L Dünya Savaşı sonrası da benzer bir fırsatı yakalamıştı-Savaşın galipleri bölgenin statükosuyla ilgili toplantı üzerine toplantı yaparken, Kürtler yine aralarında birlik yapamadığından, fırsatı bir kez daha kaçırmışlardı. Aşiret yapılan örgütsüzlüklerinin başlıca nedenidir. İngilizler, Kürdistan'ın bağımsızlığı konusunda hep çelişkili oldular. Bu yönde düşünceleri netleştiğinde, Mahmud Ber-zenci'yi ön plana çıkarttılar. Gün gelip politikaları değiştiğinde ise, bomba yağdırmaktan kaçınmadılar. Osmanlı sömürgecilerinin yerine, yeni işgalciler olarak Kürdistan'da bulunan İngilizlere karşı çıkışlar, doğrudan anti-emperyalist bir mücadeleydi. Ama Kürt önderlerinin İngilizlere karşı direnişleri, ne yazık ki çok kısa sürede bastırıldı ve gerekli uluslararası desteği alamadı. Tartışma gündemine dahi girmedi, ingilizler, o tarihlerde isteselerdi Kürtlere bağımsızlık da verdirebilirdi. Tıpkı Araplara verdikleri gibi.

Öğretmen-politikacı ve yazar Refik Hilmi, anılarında Güney Kürdistan'daki o sıcak günleri, bir başka boyutuyla açıklıyor

Gelişmelerin doğrudan tanıklarından olan Refik Hilmi'nin yazdıklarıyla, çıkarları birbiriyle çatışan İngilizlerle Türklerin, Kürdistan topraklarını kendi egemenlik alanları içine alma yönündeki entrika ve faaliyetlerini, daha etraflıca ve ayrıntılarıyla öğreniyoruz.

Refik Hilmi'nin Anılan, üç kitap olarak Arap harfleri ve Soran lehçesiyle yazılmış. Biz, üçünü bir arada tek bir kitap olarak yayınlamayı doğru bulduk.-M. Kalman, 1994 (Önsözden)

Güney Kürdistanlı yazar ve araştırmacıların, şimdiye kadar Türkçe'ye çok az sayıda kitabı çevrildi. Halbuki Güney Kürdistan'da geçmişte, Kürt halkı çok ağır bedeller ödeyerek -ve halen de ödüyor- okul, radyo vs gibi bazı haklar kazandı. Bunların sonucu, çok denilebilecek kitap yayını da yapıldı. Ama ne yazık ki Kuzey Kürdistanlı aydınlar, "olayların akışı içinde" bu yönde gerekli ilgiyi gösteremedi.

Kürdistan'ın özgürleştirilmesi mücadelesinde birçok tarihi fırsatın kaçırıldığı açık. Bizler, ilk önce kendi hatalarımızı eleştirip bilince çıkarmalıyız- Madem ki mücadelede kendi gücümüzü temel alacağız, yarının özgür ve sömürüşüz Kürdistan'ın güvencesi, yeni tip insan ve politikalar üretmekten geçecektir.

Kürdistanlılar yüzyıllardır değişik biçimlerde hem düşmanlarıyla savaşıyor, hem de kardeş kavgası yapıyor. Hem de kardeş kavgaları üzerine, durmaksızın söylevler vere vere, bildiriler dağıta dağıta.

Günümüzde, ülke topraklarımızın bir bölümünde düşman askeri yok. işgalciler, Körfez Savaşı'nın bir sonucu olarak kovuldu. Şu an bağımsız bir devlet gibi. Onun bağımsızlığı tanınmasa dahi, var olanı korumak ve ilerletmek önemli bir görev olarak önümüzde duruyor.

Güney Kürdistanlılar, L Dünya Savaşı sonrası da benzer bir fırsatı yakalamıştı-Savaşın galipleri bölgenin statükosuyla ilgili toplantı üzerine toplantı yaparken, Kürtler yine aralarında birlik yapamadığından, fırsatı bir kez daha kaçırmışlardı. Aşiret yapılan örgütsüzlüklerinin başlıca nedenidir. İngilizler, Kürdistan'ın bağımsızlığı konusunda hep çelişkili oldular. Bu yönde düşünceleri netleştiğinde, Mahmud Ber-zenci'yi ön plana çıkarttılar. Gün gelip politikaları değiştiğinde ise, bomba yağdırmaktan kaçınmadılar. Osmanlı sömürgecilerinin yerine, yeni işgalciler olarak Kürdistan'da bulunan İngilizlere karşı çıkışlar, doğrudan anti-emperyalist bir mücadeleydi. Ama Kürt önderlerinin İngilizlere karşı direnişleri, ne yazık ki çok kısa sürede bastırıldı ve gerekli uluslararası desteği alamadı. Tartışma gündemine dahi girmedi, ingilizler, o tarihlerde isteselerdi Kürtlere bağımsızlık da verdirebilirdi. Tıpkı Araplara verdikleri gibi.

Öğretmen-politikacı ve yazar Refik Hilmi, anılarında Güney Kürdistan'daki o sıcak günleri, bir başka boyutuyla açıklıyor

Gelişmelerin doğrudan tanıklarından olan Refik Hilmi'nin yazdıklarıyla, çıkarları birbiriyle çatışan İngilizlerle Türklerin, Kürdistan topraklarını kendi egemenlik alanları içine alma yönündeki entrika ve faaliyetlerini, daha etraflıca ve ayrıntılarıyla öğreniyoruz.

Refik Hilmi'nin Anılan, üç kitap olarak Arap harfleri ve Soran lehçesiyle yazılmış. Biz, üçünü bir arada tek bir kitap olarak yayınlamayı doğru bulduk.-M. Kalman, 1994 (Önsözden)

Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat