Karın ve fırtınanın kenti felç ettiği bir günde, birkaç gün önce lisede yapılan münazarının ardından, tehlike yaratan tartışma metinlerinin yer aldığı kâğıtları, bahçedeki köpeğin kulübesine gizleyen Ümit, ailenin dört çocuğundan en küçüğüdür. Babası doktor Ömer Bey, karısı Endame Hanım'ı 1965 yılında Ümit'in doğumuyla kaybeder. Ailede ayrıca Kemal, Mevhibe ve İsmet olmak üzere üç çocuk daha vardır. Ümit dışındaki çocukların adları Mustafa Kemal, İsmet ve Mevhibe İnönü'den gelmektedir. Zira baba Ömer Bey tam bir Cumhuriyet ve İsmet Paşa aşığıdır...
En büyük çocuk Kemal, ailesiyle çok yakın duramayan, İstanbul Üniversitesi'nde çalışan genç bir felsefe hocasıdır. Paris'te yaşayan Emir'le evlenmek üzere olan Mevhibe, Trabzon'da evde kalmaktadır ve ressamdır. İsmet, 12 Eylül öncesi K.T.Ü.'de jeoloji okumuş, bitirme tezini veremeden darbeyle birlikte tutuklanmıştır. Ümit ise Trabzon'da liseye gitmektedir...
"Taşrada yaşayan bir ailenin hüzünlü geçmişiyle bugünü anlamanın trajik bir buluşması"