#smrgKİTABEVİ Anti-Demokratik Sistemlerde Anayasacılık ve Meşruiyet Olgusu - 2023
Editör:
Kondisyon:
Yeni
Sunuş / Önsöz / Sonsöz / Giriş:
Basıldığı Matbaa:
Dizi Adı:
ISBN-10:
6052645079
Kargoya Teslim Süresi:
3&6
Hazırlayan:
Cilt:
Amerikan Cilt
Boyut:
17x24
Sayfa Sayısı:
280
Basım Yeri:
Ankara
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2023
Kapak Türü:
Karton Kapak
Kağıt Türü:
Enso
Dili:
Türkçe
Kategori:
indirimli
380,00
Havale/EFT ile:
368,60
Siparişiniz 3&6 iş günü arasında kargoda
1199216597
603204
https://www.simurgkitabevi.com/anti-demokratik-sistemlerde-anayasacilik-ve-mesruiyet-olgusu-2023
Anti-Demokratik Sistemlerde Anayasacılık ve Meşruiyet Olgusu - 2023 #smrgKİTABEVİ
380.00
Demokrasi kavramı, tarih boyunca tartışılagelen bir kavram olup, demokratik sistemler belirli ölçütler vasıtası ile belirlenebilmektedir. Bu ölçütleri genel olarak sınırlı bir devlet modeli, birey hak ve özgürlüklerinin koruma altında olması ve siyasi iktidarın özgür seçimler vasıtası ile yönetime gelmesi, şeklinde ifade edebiliriz. Bunlara ilişkin her bir eksiklik, söz konusu devlet sistemini demokratik bir sistem olmaktan uzaklaştırmakta ve anti-demokratik bir yapıya yöneltmektedir. Anti-demokratik devlet sistemleri, demokratik ilkelerin eksik olduğu ya da tamamen yok sayıldığı sistemlerdir. Bu sistemler, otoriter ve totaliter sistemler olarak iki ana başlığı ayrılabilmektedir.
Konumuz özelinde, anayasacılık faaliyet ve anayasaların varlığı gerek demokratik gerekse de anti-demokratik sistemler açısından ortak paydadır. Demokratik toplumlarda siyasi iktidarın meşruiyeti, hukuksallığından gelmektedir ve bu meşruiyetin temel dayanağını, anayasacılığın özüne uygun şekilde hazırlanan anayasalar oluşturmaktadır. Anayasacılığın özü devletin sınırlandırılması ve birey hak ve özgürlüklerinin koruma altına alınmasıdır. Bu açıdan bakıldığında demokratik devletler açısından, anayasacılığın ve buna bağlı olarak sistemin ve siyasi iktidarın meşruiyetini anayasal bir zemine oturtmak kolaydır. Anti-demokratik sistemler açısından ise durum bundan daha karmaşıktır.
Konumuz özelinde, anayasacılık faaliyet ve anayasaların varlığı gerek demokratik gerekse de anti-demokratik sistemler açısından ortak paydadır. Demokratik toplumlarda siyasi iktidarın meşruiyeti, hukuksallığından gelmektedir ve bu meşruiyetin temel dayanağını, anayasacılığın özüne uygun şekilde hazırlanan anayasalar oluşturmaktadır. Anayasacılığın özü devletin sınırlandırılması ve birey hak ve özgürlüklerinin koruma altına alınmasıdır. Bu açıdan bakıldığında demokratik devletler açısından, anayasacılığın ve buna bağlı olarak sistemin ve siyasi iktidarın meşruiyetini anayasal bir zemine oturtmak kolaydır. Anti-demokratik sistemler açısından ise durum bundan daha karmaşıktır.
Demokrasi kavramı, tarih boyunca tartışılagelen bir kavram olup, demokratik sistemler belirli ölçütler vasıtası ile belirlenebilmektedir. Bu ölçütleri genel olarak sınırlı bir devlet modeli, birey hak ve özgürlüklerinin koruma altında olması ve siyasi iktidarın özgür seçimler vasıtası ile yönetime gelmesi, şeklinde ifade edebiliriz. Bunlara ilişkin her bir eksiklik, söz konusu devlet sistemini demokratik bir sistem olmaktan uzaklaştırmakta ve anti-demokratik bir yapıya yöneltmektedir. Anti-demokratik devlet sistemleri, demokratik ilkelerin eksik olduğu ya da tamamen yok sayıldığı sistemlerdir. Bu sistemler, otoriter ve totaliter sistemler olarak iki ana başlığı ayrılabilmektedir.
Konumuz özelinde, anayasacılık faaliyet ve anayasaların varlığı gerek demokratik gerekse de anti-demokratik sistemler açısından ortak paydadır. Demokratik toplumlarda siyasi iktidarın meşruiyeti, hukuksallığından gelmektedir ve bu meşruiyetin temel dayanağını, anayasacılığın özüne uygun şekilde hazırlanan anayasalar oluşturmaktadır. Anayasacılığın özü devletin sınırlandırılması ve birey hak ve özgürlüklerinin koruma altına alınmasıdır. Bu açıdan bakıldığında demokratik devletler açısından, anayasacılığın ve buna bağlı olarak sistemin ve siyasi iktidarın meşruiyetini anayasal bir zemine oturtmak kolaydır. Anti-demokratik sistemler açısından ise durum bundan daha karmaşıktır.
Konumuz özelinde, anayasacılık faaliyet ve anayasaların varlığı gerek demokratik gerekse de anti-demokratik sistemler açısından ortak paydadır. Demokratik toplumlarda siyasi iktidarın meşruiyeti, hukuksallığından gelmektedir ve bu meşruiyetin temel dayanağını, anayasacılığın özüne uygun şekilde hazırlanan anayasalar oluşturmaktadır. Anayasacılığın özü devletin sınırlandırılması ve birey hak ve özgürlüklerinin koruma altına alınmasıdır. Bu açıdan bakıldığında demokratik devletler açısından, anayasacılığın ve buna bağlı olarak sistemin ve siyasi iktidarın meşruiyetini anayasal bir zemine oturtmak kolaydır. Anti-demokratik sistemler açısından ise durum bundan daha karmaşıktır.
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.