Bilindiği üzere Tanzimat'la birlikte başlayan çeviri çalışmaları daha çok Batı dünyasını ilgi odağı olarak seçmiş, bu amaçla başta Fransız şiiri olmak üzere İngiliz, Alman, Amerikan, Bulgar, İtalya, İsveç, Polonya, Norveç, Yunan, Yugoslav, Macar şiirlerinden çokça çeviri yapılmıştır. Buna karşın Türk okuru Şark'tan pek haberdar olamamıştır. Aşkoloji, yayına hazırlanırken bu boşluğu kapatmak gibi bir işi kendine vazife edinmiş; bu amaçla İran, Irak, Suriye, Rusya, Azerbeycan, Mısır, Cezayir, Sudan, Fas, Malezya, Arabistan, Çin, Hint, Japon, Kore, Filistin, Pakistan gibi ülkelerden şiir örneklerine yer vermiştir. Özellikle İslamiyet öncesi ve sonrası Arap şiiri Türk okuruyla buluşturulmak istenmiştir. Bu nedenle Emevi ve Abbasi dönemi şiirleri Aşkoloji'de önemli bir yer işgal etmektedir.
Aynı şekilde Aşkoloji'nin Klasik Dönem (Divanlar Dönemi) aşk şiirine ayırdığı sayfalar dikkatlerden kaçacak gibi değildir. Eserde, bugüne değin okurla buluşmuş divan şairleri rakamsal olarak ikiye katlanmış, 200'ü aşkın şairin aşk şiirlerine mümkün olduğunca çok örnek verilmiştir.
Sırasıyla Tanzimat, Meşrutiyet, Cumhuriyet dönemi ve '75 sonrası şairlerine yer veren Aşkoloji hiçbir şairi ihmal etmemeye çalışmış, şairlere ait en başarılı şiirleri bir araya getirmiştir.
Türk ve Dünya edebiyatından seçmeler yaparken şöhretli şairlerin şöhretli şiirlerini almamazlık etmemiştir. Örneğin Poe'den Annabel Lee, Baudelaire'den Balkon, Mallarme'den Rondel, Verlaine'den Green, Rimbaud'dan En Yüksek Kule, Sandburg'dan Duvarcının Aşkı, Blaice'den Restoranda, Mayakovski'den Lili, Aragon'dan Mutlu Aşk Yok ki Dünyada, Prevert'ten Barbara, Auden'den Alla'sen Söyle Nedir Aşkın Aslı Astarı, Ritsos'tan Tensöz, Lamartin'den Göl, Ovidius'tan Narkissos şiirlerine yer verilirken başka binlerce şiire de okurla buluşma fırsatı tanınmıştır.
Bilindiği üzere Tanzimat'la birlikte başlayan çeviri çalışmaları daha çok Batı dünyasını ilgi odağı olarak seçmiş, bu amaçla başta Fransız şiiri olmak üzere İngiliz, Alman, Amerikan, Bulgar, İtalya, İsveç, Polonya, Norveç, Yunan, Yugoslav, Macar şiirlerinden çokça çeviri yapılmıştır. Buna karşın Türk okuru Şark'tan pek haberdar olamamıştır. Aşkoloji, yayına hazırlanırken bu boşluğu kapatmak gibi bir işi kendine vazife edinmiş; bu amaçla İran, Irak, Suriye, Rusya, Azerbeycan, Mısır, Cezayir, Sudan, Fas, Malezya, Arabistan, Çin, Hint, Japon, Kore, Filistin, Pakistan gibi ülkelerden şiir örneklerine yer vermiştir. Özellikle İslamiyet öncesi ve sonrası Arap şiiri Türk okuruyla buluşturulmak istenmiştir. Bu nedenle Emevi ve Abbasi dönemi şiirleri Aşkoloji'de önemli bir yer işgal etmektedir.
Aynı şekilde Aşkoloji'nin Klasik Dönem (Divanlar Dönemi) aşk şiirine ayırdığı sayfalar dikkatlerden kaçacak gibi değildir. Eserde, bugüne değin okurla buluşmuş divan şairleri rakamsal olarak ikiye katlanmış, 200'ü aşkın şairin aşk şiirlerine mümkün olduğunca çok örnek verilmiştir.
Sırasıyla Tanzimat, Meşrutiyet, Cumhuriyet dönemi ve '75 sonrası şairlerine yer veren Aşkoloji hiçbir şairi ihmal etmemeye çalışmış, şairlere ait en başarılı şiirleri bir araya getirmiştir.
Türk ve Dünya edebiyatından seçmeler yaparken şöhretli şairlerin şöhretli şiirlerini almamazlık etmemiştir. Örneğin Poe'den Annabel Lee, Baudelaire'den Balkon, Mallarme'den Rondel, Verlaine'den Green, Rimbaud'dan En Yüksek Kule, Sandburg'dan Duvarcının Aşkı, Blaice'den Restoranda, Mayakovski'den Lili, Aragon'dan Mutlu Aşk Yok ki Dünyada, Prevert'ten Barbara, Auden'den Alla'sen Söyle Nedir Aşkın Aslı Astarı, Ritsos'tan Tensöz, Lamartin'den Göl, Ovidius'tan Narkissos şiirlerine yer verilirken başka binlerce şiire de okurla buluşma fırsatı tanınmıştır.