XVI. ve XVII. yüzyıllardan iki resim alıp, bunları kendi başlarına karşılaştırırsak bu soruya belki evet denilecektir. Fakat başka bir kültür çevresinden bir eseri, örneğin Levni'nin bir minyatürünü bunların yanına koyduk mu, o kadar aşılmaz gibi görünen bu ayrılık birden küçülecek; Avrupalı ustaların eserleri arasında, ayrılıktan çok benzerlik göze çarpacaktır. Rönesans maddeciliği ile Barok fikirciliğini birbirine bu kadar yaklaştıran, Avrupa sanatında üslup ayrılıklarını görece ayrılıklar haline sokan bu benzerlik nedir?
Bu soru bizi Avrupa sanatında gerçek sorunu ile karşılaştırıyor. Bilindiği gibi XIV. yüzyıl sonunda batının fikir tarihinde büyük bir değişiklik olur ve bu tarihe kadar tabiatüstü soyut kavramlarla çevrili bulunan biçim isteği tabiata, gözle görülen, elle tutulan gerçeğe yönelir. O zamandan bugüne kadar gelen Avrupa sanatını, hep bu yol üstünde, yani gerçeğe doğru bir gelişme olarak anlayamaz mıyız?
XVI. ve XVII. yüzyıllardan iki resim alıp, bunları kendi başlarına karşılaştırırsak bu soruya belki evet denilecektir. Fakat başka bir kültür çevresinden bir eseri, örneğin Levni'nin bir minyatürünü bunların yanına koyduk mu, o kadar aşılmaz gibi görünen bu ayrılık birden küçülecek; Avrupalı ustaların eserleri arasında, ayrılıktan çok benzerlik göze çarpacaktır. Rönesans maddeciliği ile Barok fikirciliğini birbirine bu kadar yaklaştıran, Avrupa sanatında üslup ayrılıklarını görece ayrılıklar haline sokan bu benzerlik nedir?
Bu soru bizi Avrupa sanatında gerçek sorunu ile karşılaştırıyor. Bilindiği gibi XIV. yüzyıl sonunda batının fikir tarihinde büyük bir değişiklik olur ve bu tarihe kadar tabiatüstü soyut kavramlarla çevrili bulunan biçim isteği tabiata, gözle görülen, elle tutulan gerçeğe yönelir. O zamandan bugüne kadar gelen Avrupa sanatını, hep bu yol üstünde, yani gerçeğe doğru bir gelişme olarak anlayamaz mıyız?