#smrgKİTABEVİ Aynadaki Muamma - 2010

Kondisyon:
Yeni
Basıldığı Matbaa:
Ayhan Matbaası
Dizi Adı:
Gri Yayın Dizisi: 13
ISBN-10:
975765289X
Kargoya Teslim Süresi:
3&6
Stok Kodu:
1199007600
Boyut:
14x20
Sayfa Sayısı:
136 s.
Basım Yeri:
İstanbul
Baskı:
2
Basım Tarihi:
2010
Çeviren:
Kari Çağatay; Yasemin Çağatay
Kapak Türü:
Ciltli
Kağıt Türü:
3. Hamur
Dili:
Türkçe
Orijinal Adı:
I Et Speil, I En Gate
Kategori:
indirimli
122,50
Havale/EFT ile: 118,83
Siparişiniz 3&6 iş günü arasında kargoda
1199007600
393764
Aynadaki Muamma -        2010
Aynadaki Muamma - 2010 #smrgKİTABEVİ
122.50
Sofi'nin Dünyası, İskambil Kağıtlarının Esrarı, Hayat Kısa romanlarıyla Türk okurlarının yakından tanıdığı Norveçli yazar Jostein Gaarder bu romanında, ölüm döşeğindeki bir kız çocuğu ile bir melek arasında geçen konuşmalarla, etten kemikten bir beden içinde bu dünyada yaşamakla, Tanrı'ya yakın olan meleklerin dünyasında yaşamak arasındaki benzerlik ve farkları ele alıyor. "Cennetteki melekler asla parçalanmazlar. Çünkü, ruhun ayrılacağı etten ve kemikten bir vücutları yoktur. Dünyada bu böyle değildir. Burada her şey gayet kolay bir şekilde bozulur. Bir dağ bile zamanla aşınır, taşa ve toprağa dönüşür. Doğada olan her şey yavaş bir yangın gibidir. Tüm yaratılış için için yanmaktadır. Yaratılan her şeyi her zaman tümüyle anlamak mümkün değildir. Mesela ben bir kağıda resim çizebilir veya boya yapabilirim. Ama bu, çizdiğim şey olmayı anlıyorum anlamına gelmez. Zaten çizdiğim şey canlı değil ki. Garip olan da bu: Ben canlıyım!"
Sofi'nin Dünyası, İskambil Kağıtlarının Esrarı, Hayat Kısa romanlarıyla Türk okurlarının yakından tanıdığı Norveçli yazar Jostein Gaarder bu romanında, ölüm döşeğindeki bir kız çocuğu ile bir melek arasında geçen konuşmalarla, etten kemikten bir beden içinde bu dünyada yaşamakla, Tanrı'ya yakın olan meleklerin dünyasında yaşamak arasındaki benzerlik ve farkları ele alıyor. "Cennetteki melekler asla parçalanmazlar. Çünkü, ruhun ayrılacağı etten ve kemikten bir vücutları yoktur. Dünyada bu böyle değildir. Burada her şey gayet kolay bir şekilde bozulur. Bir dağ bile zamanla aşınır, taşa ve toprağa dönüşür. Doğada olan her şey yavaş bir yangın gibidir. Tüm yaratılış için için yanmaktadır. Yaratılan her şeyi her zaman tümüyle anlamak mümkün değildir. Mesela ben bir kağıda resim çizebilir veya boya yapabilirim. Ama bu, çizdiğim şey olmayı anlıyorum anlamına gelmez. Zaten çizdiğim şey canlı değil ki. Garip olan da bu: Ben canlıyım!"
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat