1913 yılında edebiyat dalında Nobel armağanı kazandı. Siyasete ancak Hint milletinin hayati meseleleri bahis konusu olduğu zaman karıştı. Milliyetçi akımın, sosyal reformların savunucusu oldu. > Entellektüel birikimiyle, şair, romancı, filozof, ressam ve müsizyen Tagore, zengin ve kültürlü bir ailenin çocuğu olarak 6 Mayıs 1861'de İngiliz yönetimi altındaki Kalküta'da doğdu. Hayatın her anında insanlığın kardeşliğine inanan Tagore, 1915 yılında İngilizler tarafından kendisine verilen "Sir" asalet unvanını yine bu ülkenin Pencap'ta gerçekleştirdiği Amritsar Katliamını protesto etmek amacıyla 1919'da iade etti ve dünyevi kazanımların manevî değerlerin önüne geçemeyeceğini bir kez daha gösterdi. Bahçıvanda büyük aşkla sevdiği, ancak onu erken sayılabilecek yaşta kaybettiği eşinin kendisine vermiş olduğu ilham ile yazdığı şiirlerini bir araya getirmişti. Bu yönüyle Bahçıvan Tagore'un kabına sığmayan duygularının dışa vurumu mahiyetinde olup, Hint sanat ve düşüncesinin zirvelerinden biri olan yazarın en çok tanınan eserlerindendir. ... 1941'de ölen Tagore arkasında pek çok eser bıraktı. Bunlarda güzellik, çocuk sevgisi ve sadelik gibi konuların yanısıra asıl olarak Tanrının varlığı meselesini işledi. Elinizdeki kitap, Hint sanat ve düşüncesinin zirvelerinden biri olan yazarın en çok tanınan eserlerindendir. (Arka Kapak)
1913 yılında edebiyat dalında Nobel armağanı kazandı. Siyasete ancak Hint milletinin hayati meseleleri bahis konusu olduğu zaman karıştı. Milliyetçi akımın, sosyal reformların savunucusu oldu. > Entellektüel birikimiyle, şair, romancı, filozof, ressam ve müsizyen Tagore, zengin ve kültürlü bir ailenin çocuğu olarak 6 Mayıs 1861'de İngiliz yönetimi altındaki Kalküta'da doğdu. Hayatın her anında insanlığın kardeşliğine inanan Tagore, 1915 yılında İngilizler tarafından kendisine verilen "Sir" asalet unvanını yine bu ülkenin Pencap'ta gerçekleştirdiği Amritsar Katliamını protesto etmek amacıyla 1919'da iade etti ve dünyevi kazanımların manevî değerlerin önüne geçemeyeceğini bir kez daha gösterdi. Bahçıvanda büyük aşkla sevdiği, ancak onu erken sayılabilecek yaşta kaybettiği eşinin kendisine vermiş olduğu ilham ile yazdığı şiirlerini bir araya getirmişti. Bu yönüyle Bahçıvan Tagore'un kabına sığmayan duygularının dışa vurumu mahiyetinde olup, Hint sanat ve düşüncesinin zirvelerinden biri olan yazarın en çok tanınan eserlerindendir. ... 1941'de ölen Tagore arkasında pek çok eser bıraktı. Bunlarda güzellik, çocuk sevgisi ve sadelik gibi konuların yanısıra asıl olarak Tanrının varlığı meselesini işledi. Elinizdeki kitap, Hint sanat ve düşüncesinin zirvelerinden biri olan yazarın en çok tanınan eserlerindendir. (Arka Kapak)