Holly Payne, edebiyat dünyasına, tanrısına olan bağlılık ve yurdunu yöneten ilkel tabular ırasında bir seçim yapması gereken bir Türk dokumacısı hakkındaki i!k romanıyla giriyor. Romanın kahramanı, Mavisu köyünün ünlü dokumacısı Nurdane'dir. Türkiye'nin güney-batısındaki bu uzak köyde yaşayan Nurdane'nin, gelin olacak genç kızların çeyizleri için dokuduğu harika desenli, renkli olağanüstü niteliklere sahip halılarının, aynı zamanda ender bir iyileştirme gücüne de sahip oldukları sanılmış ve böylece yerel bir efsane yaratılmıştır; ama bu sırrın özü onun elleridir. Bir sanatçının elleri. Bir bakirenin elleri.
Nurdane, bedensel ve ruhsal olarak saf kalmak ya da aşk dolu bir yaşam fırsatını kaçırmamak için her şeyi tehlikeye atmak gibi bir ikilemin arasında bocaladığı sırada, bir dizi sıradışı olay onun inanç ve kültür sınırlarını sorgulamasına neden olur. Türk kültürünü ve geleneğini mükemmel bir kurgu ve seçkin sözcüklerle anlatan bu roman, masumiyetten bilgiye, yalnızlıktan aşka doğru yol alan genç bir kızın öyküsüdür. (Arka kapaktan)