Osmanlılar için, sahip oldukları uçsuz bucaksız coğrafya üzerinde Balkanların hep özel bir yer olmuştur. Sözü edilecek olan geleneksel konut tipi, uzun sürede oluşan bu kültürel alışverişin bir kanıtı olmanın yanısıra, bugün artık orada ve burada, acı ve tatlı anılarıyla geride kalmış olan ortak bir yaşam biçimine ilişkin duyarlılıkların da ifadesidir. Bir taraftan çeşitli Balkan ülkelerindeki konut geleneklerinin gerek kendi aralarında, gerekse de Anadolu ile ortak olan özellikleri gösterilmeye çalışmakta, diğer taraftan yöresel farklılıklara değinilmektedir. Çok sayıda çizim ve fotoğrafla desteklenen yapıt, Balkan ülkelerinde gerçekleştirilen kitaplık çalışmaları ve araştırma gezileri sonucunda kaleme alındı.
Türk geleneğinin bölgeye taşıdığı konut kültürünün yanı sıra, yerel renkler ve birlikte yaşamanın getirdiği çeşitlilik giderek ilginç ve işlevsel bir yapıya dönüşüyor. Öte yandan Osmanlı konut mirası bölgenin çalkantılı bir dönemden geçmesi nedeniyle gereğince korunamamaktadır. Yapıtta fotoğraf ve çizimleriyle yer alan konutların önemli bir bölümünü ne yazık ki bugün görebilme olanağı kalmamıştır.
Bu araştırmanın on yılı aşkın bir geçmişi var. 1985'te Balkan incelemeleri konusunda bir merkez olma niteliği taşıyan Viyana kitaplıklarında bir yıllık hazırlık, 1989 ve 1990 yıllarında ayrıntılı gezilerle bütünleşti. Bu geziler, araştırmaya konu olan ülkelerde kısa süre sonra başlayan siyasal değişimlerden ve onu izleyen çalkantılardan hemen önce gerçekleşti. Bu bağlamda yapılan saptamalar ve belgelendirmeler, tahribat ve yok etmelerin hemen öncesinde, belki de tarihin verdiği bir fırsat olarak öne çıktı...