#smrgSAHAF Banyo - 1990
Banyo'nun kimi eleştirmenlerce “bir tür modern Oblomov” diye nitelendirilen kahramanı zamanını bir banyo küvetine uzanıp hareketsiz ve kafa dinleyerek geçirmek isteyen biridir. Suç işleyen çocukların sığınmak için kömürlük araması gibi Banyo'nun kahramanı da, dış dünyadan kaçarak kendini iyi hissettiği tek yer olan banyosunda yaşamak istemektedir...
“Romanın bir küvette duvar seyrederek bütün gününü geçirecek kadar soyut bir konumda bulunan görünüşte boş ve niteliksiz kahramanı, herkesin son derece tanımlı ve ‘nitelikli' ama buna karşın özünde kusturucu derecede ‘boş' olduğu bir dünyaya antitez teşkil ediyor.” - Nokta
“Toussaint'ın her ayrıntısı bir bütünün parçası olarak anlam kazanan bu çalışması, hâlâ yaygın biçimde romanla tuğlanın birbirine karıştırıldığı ülkemizde, üzerinde dikkatle durulması gereken bir yapıt.” - Serhat Öztürk / Güneş
“...'yeni bir yeni roman' çıkarmaya çalışan bu nesil, günümüzün roman sorunsalının, nesnenin öneminden geçtiğini, öznenin ise var olan bir dekorun içinde kımıldamaya çalışan bir öğe olduğunu anlatmaya çalışırlar. (...) Kahramanın özne olmadığı hikâyelerde mekânın egemenliği söz konusudur. Bir hâkim mekânın içinde insan, silinip giden bir yaratık olarak düşünüp durur. En işe yaramaz öğe, artık ön plana çıkar. Kurtuluş nesnelerdedir. (...) Bu yeni yazarlara ihtiyacımız var galiba (...)” - Ali Akay / Birikim "
Banyo'nun kimi eleştirmenlerce “bir tür modern Oblomov” diye nitelendirilen kahramanı zamanını bir banyo küvetine uzanıp hareketsiz ve kafa dinleyerek geçirmek isteyen biridir. Suç işleyen çocukların sığınmak için kömürlük araması gibi Banyo'nun kahramanı da, dış dünyadan kaçarak kendini iyi hissettiği tek yer olan banyosunda yaşamak istemektedir...
“Romanın bir küvette duvar seyrederek bütün gününü geçirecek kadar soyut bir konumda bulunan görünüşte boş ve niteliksiz kahramanı, herkesin son derece tanımlı ve ‘nitelikli' ama buna karşın özünde kusturucu derecede ‘boş' olduğu bir dünyaya antitez teşkil ediyor.” - Nokta
“Toussaint'ın her ayrıntısı bir bütünün parçası olarak anlam kazanan bu çalışması, hâlâ yaygın biçimde romanla tuğlanın birbirine karıştırıldığı ülkemizde, üzerinde dikkatle durulması gereken bir yapıt.” - Serhat Öztürk / Güneş
“...'yeni bir yeni roman' çıkarmaya çalışan bu nesil, günümüzün roman sorunsalının, nesnenin öneminden geçtiğini, öznenin ise var olan bir dekorun içinde kımıldamaya çalışan bir öğe olduğunu anlatmaya çalışırlar. (...) Kahramanın özne olmadığı hikâyelerde mekânın egemenliği söz konusudur. Bir hâkim mekânın içinde insan, silinip giden bir yaratık olarak düşünüp durur. En işe yaramaz öğe, artık ön plana çıkar. Kurtuluş nesnelerdedir. (...) Bu yeni yazarlara ihtiyacımız var galiba (...)” - Ali Akay / Birikim "