Anadolu'da, ozan-baksılık geleneğinin 16. yüzyıldan itibaren yerini âşıklık geleneğine bırakmaya başlaması gibi, Kazak sahasında da baksılık geleneğini takip eden devrede hem kahramanlık jırları, hem de zamanı ve devri değerlendirici tolgavlarıyla ön plana çıkan jıravların 18. yüzyıl sonlarından itibaren yerlerini “akın” adındaki bir başka gelenek temsilcisine bırakmaya başladıkları görülür. Her ne kadar çalışmamız mukayeseli bir çalışma olmasa da çalışmanın giriş bölümünde Anadolu ve Kazak sözlü geleneğindeki değişimin sebepleri ve âşık tarzı edebiyat geleneğinin-akınlık geleneğinin oluşumu üzerinde de kısaca durulmuştur. Bu bölümde ayrıca jır, terme, tolgav, öleñ gibi edebî türler ve bunların şekil özellikleri hakkında da bilgi verilmiştir.
Anadolu'da, ozan-baksılık geleneğinin 16. yüzyıldan itibaren yerini âşıklık geleneğine bırakmaya başlaması gibi, Kazak sahasında da baksılık geleneğini takip eden devrede hem kahramanlık jırları, hem de zamanı ve devri değerlendirici tolgavlarıyla ön plana çıkan jıravların 18. yüzyıl sonlarından itibaren yerlerini “akın” adındaki bir başka gelenek temsilcisine bırakmaya başladıkları görülür. Her ne kadar çalışmamız mukayeseli bir çalışma olmasa da çalışmanın giriş bölümünde Anadolu ve Kazak sözlü geleneğindeki değişimin sebepleri ve âşık tarzı edebiyat geleneğinin-akınlık geleneğinin oluşumu üzerinde de kısaca durulmuştur. Bu bölümde ayrıca jır, terme, tolgav, öleñ gibi edebî türler ve bunların şekil özellikleri hakkında da bilgi verilmiştir.