Çeşitli sosyal ve siyasî faktörlerle bu uygulamalardan zaman zaman sarfınazar edilse bile; bu mesele aslında ülkemiz açısından müzminleşen bir hal almaya başlamıştır.
Özellikle Danıştay ve Anayasa Mahkemesi kararlarında yer verilen bir iddiaya göre; bu öğrenciler "salt bir dinî inancın gereği olarak değil" de, "Atatürk ilke ve inkılâplarına ve laik Cumhuriyet ilkelerine bir karşı çıkışın simgesi olarak" başlarını örtmektedirler. Öte yandan başörtüsü takmak, "laikliğe aykırı" bir fiil olarak nitelendirilmektedir. Hatta, başörtüsü takmanın millî birlik ve bütünlüğümüzü "tehdit" eder bir nitelik taşıdığı iddia edilmektedir.
Ancak, bir gerçeği ifade etmek gerekir ki; kılık-kıyafet serbestisi ve dolayısıyla başörtüsü açısından ileri sürülen bu görüşlerin hiçbirisi hukukî zeminde dermeyan edilmiş görüşler değildir. Bütün bu görüşler, özellikle konunun hukukî cephesinin muğlâklığından istifadeyle, Hukuktan ziyade siyasî mülahazalarla ortaya atılmış ve savunulmuş görüşlerdirler.
Bu durum karşısında ve özellikle meselenin müzminleşmesinin toplum barışını olumsuz yönde etkileyeceği endişesiyle; konunun hukukî bakımdan bir değerlendirilmesinin yapılması bir zaruret olarak ortaya çıkmıştır. (Giriş'ten)
Çeşitli sosyal ve siyasî faktörlerle bu uygulamalardan zaman zaman sarfınazar edilse bile; bu mesele aslında ülkemiz açısından müzminleşen bir hal almaya başlamıştır.
Özellikle Danıştay ve Anayasa Mahkemesi kararlarında yer verilen bir iddiaya göre; bu öğrenciler "salt bir dinî inancın gereği olarak değil" de, "Atatürk ilke ve inkılâplarına ve laik Cumhuriyet ilkelerine bir karşı çıkışın simgesi olarak" başlarını örtmektedirler. Öte yandan başörtüsü takmak, "laikliğe aykırı" bir fiil olarak nitelendirilmektedir. Hatta, başörtüsü takmanın millî birlik ve bütünlüğümüzü "tehdit" eder bir nitelik taşıdığı iddia edilmektedir.
Ancak, bir gerçeği ifade etmek gerekir ki; kılık-kıyafet serbestisi ve dolayısıyla başörtüsü açısından ileri sürülen bu görüşlerin hiçbirisi hukukî zeminde dermeyan edilmiş görüşler değildir. Bütün bu görüşler, özellikle konunun hukukî cephesinin muğlâklığından istifadeyle, Hukuktan ziyade siyasî mülahazalarla ortaya atılmış ve savunulmuş görüşlerdirler.
Bu durum karşısında ve özellikle meselenin müzminleşmesinin toplum barışını olumsuz yönde etkileyeceği endişesiyle; konunun hukukî bakımdan bir değerlendirilmesinin yapılması bir zaruret olarak ortaya çıkmıştır. (Giriş'ten)