#smrgSAHAF Benim Tek İstediğim Bir Kitap Yazmaktı - 1999
40 yaşına dek okuma yazma bilmemenin utancıyla yaşadı Dudu Akpınar... Bu utançtan kurtulabilmenin tek yolu, öğrenme arzusunu çevresine dayatmaktan geçiyordu... Bu büyük bir uğraştı... Sonunda, öğrenmenin yaşı yoktur deyimini haklı çıkardı... Yazmanın da...
Dudu Akpınar bir süre yanımızda çalıştı... Birlikte yediğimiz kahvaltı ve yemeklerde, işe gelirken başından geçenleri anlatmaya bayılıyordu... Haftada bir yarım gün kursa gidiyordu.. Öğrenmeye büyük arzusu olduğunu görerek sadece ödevleriyle ilgilenmekle kalmadım, okumasını öğrendiği Türkçenin temel özelliklerini tanıtmaya çalıştım... Beni gazeteye yazılarımı hazırlarken gözlemledi uzun süre... Yazmanın nasıl ince ve çetin bir uğraş olduğunu izledi... O da yazılar getirmeye başladı... Teşvik edilmeliydi... Hayatının 'ilk'lerini yazmaya başladı, önerim üzerine... Her gece evinde bir 'ilk'yazıp ertesi sabah getiriyordu... Ben düzeltiyordum, tekrar yazıp getirmesini istiyordum... Tekrar, tekrar, tekrar... Yazmanın öğrenmek olduğunu kavramıştı... Yazdıklarında kendine has bir mizah vardı hoşuma giden... İçinde birikmiş eleştirileri dile getirmek istiyordu teker teker... Anlatmayı seven bir kişi olarak, yazmak onun aradığı bir ortam haline dönüştü... Birer küçük sosyolojik öykü haline geldi her yazdığı... Ne demekti 'ilk'ler?
40 yaşına dek okuma yazma bilmemenin utancıyla yaşadı Dudu Akpınar... Bu utançtan kurtulabilmenin tek yolu, öğrenme arzusunu çevresine dayatmaktan geçiyordu... Bu büyük bir uğraştı... Sonunda, öğrenmenin yaşı yoktur deyimini haklı çıkardı... Yazmanın da...
Dudu Akpınar bir süre yanımızda çalıştı... Birlikte yediğimiz kahvaltı ve yemeklerde, işe gelirken başından geçenleri anlatmaya bayılıyordu... Haftada bir yarım gün kursa gidiyordu.. Öğrenmeye büyük arzusu olduğunu görerek sadece ödevleriyle ilgilenmekle kalmadım, okumasını öğrendiği Türkçenin temel özelliklerini tanıtmaya çalıştım... Beni gazeteye yazılarımı hazırlarken gözlemledi uzun süre... Yazmanın nasıl ince ve çetin bir uğraş olduğunu izledi... O da yazılar getirmeye başladı... Teşvik edilmeliydi... Hayatının 'ilk'lerini yazmaya başladı, önerim üzerine... Her gece evinde bir 'ilk'yazıp ertesi sabah getiriyordu... Ben düzeltiyordum, tekrar yazıp getirmesini istiyordum... Tekrar, tekrar, tekrar... Yazmanın öğrenmek olduğunu kavramıştı... Yazdıklarında kendine has bir mizah vardı hoşuma giden... İçinde birikmiş eleştirileri dile getirmek istiyordu teker teker... Anlatmayı seven bir kişi olarak, yazmak onun aradığı bir ortam haline dönüştü... Birer küçük sosyolojik öykü haline geldi her yazdığı... Ne demekti 'ilk'ler?