Bilimsel düşünce ve bilimin uygulama alanlarının suiistimal olasılığını dışlayan bir yapıda olduğu düşünülür. Buna göre bilim, nesnel ve tarafsızdır; doğası gereği etik bir bakış açısına sahiptir. Bu nedenle bilim adamları bilim etiğini üzerinde tartışılacak ve çalışılacak bir konu olarak görmezler. Ancak, bilim eğitiminin piyasayla ilişkisi, bilimin uygulama sürecindeki sorunlar, bilimsel yayınlar ve deneyler, bilimde suiistimalin varlığını kanıtlayan örnekler ortaya koymaktadır. Bilimde etik kuralların mutlak ve kesin olmaması, bilim eğitiminde etik konulu derslerin yer almaması, bilimde etik bir bakış açısının eksikliğini sorun olarak karşımıza çıkarmaktadır. Bununla birlikte, bilimde başarının akademik yayınlarla, araştırma ve deney sonuçlarıyla, akademik görevlerle ve ödüllerle ölçülmesi, etiği, pozitif ve sosyal bilimciler için zaman ayrılamayacak kadar önemsiz bir olgu haline getirmektedir. Bilimsel çalışmanın da bir piyasası vardır ve bu piyasa, etiği göz ardı etmektedir.
David B. Resnik, Bilim Etiği'nde soğuk füzyon, insan ve hayvan klonlaması, Soğuk Savaş dönemindeki deneyler, Challenger kazası, Baltimore Olayı, Milikan'ın yağ damlası deneyleri gibi bilimdeki güncel tartışma konularını ele alarak etik bir değerlendirmede bulunuyor. Böylelikle, elinizdeki çalışma yalnızca bilim etiğini bilim kuramı çerçevesinde ele alarak akademisyenlere seslenmekle kalmıyor, örnekolay incelemeleriyle pozitif ve sosyal bilimler atanında eğitim alan öğrencilere kullanışlı bir kılavuz sunuyor.
“Uzun süre öğrencilere bilimin ne olduğunu açıklamaya çalışanlar, anlaşılır ve anlamlı olduğu kadar öğrencilerin kendi deneyimleriyle ilişkilendirebilecekleri bir metne gereksinim duydular. David B. Resnik'in Bilim Etiği adlı çalışması gereksinimleri fazlasıyla karşılıyor. Çalışma, bilimin nasıl işlediğini ve işlemediği noktada neyin eksik kaldığını anlamamıza yardımcı oluyor. -David L Hull (Arka kapaktan)
Bilimsel düşünce ve bilimin uygulama alanlarının suiistimal olasılığını dışlayan bir yapıda olduğu düşünülür. Buna göre bilim, nesnel ve tarafsızdır; doğası gereği etik bir bakış açısına sahiptir. Bu nedenle bilim adamları bilim etiğini üzerinde tartışılacak ve çalışılacak bir konu olarak görmezler. Ancak, bilim eğitiminin piyasayla ilişkisi, bilimin uygulama sürecindeki sorunlar, bilimsel yayınlar ve deneyler, bilimde suiistimalin varlığını kanıtlayan örnekler ortaya koymaktadır. Bilimde etik kuralların mutlak ve kesin olmaması, bilim eğitiminde etik konulu derslerin yer almaması, bilimde etik bir bakış açısının eksikliğini sorun olarak karşımıza çıkarmaktadır. Bununla birlikte, bilimde başarının akademik yayınlarla, araştırma ve deney sonuçlarıyla, akademik görevlerle ve ödüllerle ölçülmesi, etiği, pozitif ve sosyal bilimciler için zaman ayrılamayacak kadar önemsiz bir olgu haline getirmektedir. Bilimsel çalışmanın da bir piyasası vardır ve bu piyasa, etiği göz ardı etmektedir.
David B. Resnik, Bilim Etiği'nde soğuk füzyon, insan ve hayvan klonlaması, Soğuk Savaş dönemindeki deneyler, Challenger kazası, Baltimore Olayı, Milikan'ın yağ damlası deneyleri gibi bilimdeki güncel tartışma konularını ele alarak etik bir değerlendirmede bulunuyor. Böylelikle, elinizdeki çalışma yalnızca bilim etiğini bilim kuramı çerçevesinde ele alarak akademisyenlere seslenmekle kalmıyor, örnekolay incelemeleriyle pozitif ve sosyal bilimler atanında eğitim alan öğrencilere kullanışlı bir kılavuz sunuyor.
“Uzun süre öğrencilere bilimin ne olduğunu açıklamaya çalışanlar, anlaşılır ve anlamlı olduğu kadar öğrencilerin kendi deneyimleriyle ilişkilendirebilecekleri bir metne gereksinim duydular. David B. Resnik'in Bilim Etiği adlı çalışması gereksinimleri fazlasıyla karşılıyor. Çalışma, bilimin nasıl işlediğini ve işlemediği noktada neyin eksik kaldığını anlamamıza yardımcı oluyor. -David L Hull (Arka kapaktan)