Bilgi toplumuna geçiş süreci içerisinde bilgi ve iletişim teknolojileri, hem birey hem de kurumlar açısından hayatın vazgeçilmez bir parçası konumundadır. Ancak bu durum bir dizi hak ihlalleri ve suç tiplerinin doğmasına da neden olmuştur. Bu teknoloji ve onun önemli sonuçlarından biri olan internetin teknik, ekonomik ve toplumsal alanda kullanımının artmasından doğan ihtilafların çözümü de Bilişim Hukuku adı altında yeni bir hukuk dalının konusunu oluşturmuştur. Bu eserde, gerek bilgi ve iletişim teknolojilerine karşı doğrudan gerekse bu teknolojinin araç olarak kullanılması ile işlenen suç tipleri incelenmiş, her gün sosyal medya hesabından paylaşım da bulunan birey ve kurumların sorumlulukları anlatılmıştır. Eserde ki konular çok sayıda yüksek mahkeme kararları ile desteklenmiş olup bilgi ve iletişim teknolojisindeki hız kesmeyen gelişme ve mahkemelerimizin bu yeni alana uyumlarındaki geçiş süreci de dikkate alınarak özellikle yakın tarihimize ait Yargıtay kararları titizlikle taranmıştır. Eser, okumakta olduğu bölüm hangisi olursa olsun tüm üniversite öğrencilerinin Bilişim, Bilgi ve İletişim, Kitle İletişim Hukuku gibi değişik adlar altında anlatılan derslerine yönelik birçok konuyu bir araya toplamış başucu kitabıdır. Ayrıca temel hukuk bilgisi olmayanların da rahatlıkla yararlanabilmesine yönelik sade bir dil kullanılmış ve hayatın içerisinden verilen örneklerle teorinin yanında uygulamaya yönelik bilgiler de aktarılmıştır. Teknoloji kullanımının önde hukukun arkada olduğu bu sıralamayı terse çevirerek önce bilgi sahibi olma sonra da teknolojinin gücünden en iyi şekilde faydalanma noktasında bu eser küçük de olsa katkı sağlayacaktır.
Bilgi toplumuna geçiş süreci içerisinde bilgi ve iletişim teknolojileri, hem birey hem de kurumlar açısından hayatın vazgeçilmez bir parçası konumundadır. Ancak bu durum bir dizi hak ihlalleri ve suç tiplerinin doğmasına da neden olmuştur. Bu teknoloji ve onun önemli sonuçlarından biri olan internetin teknik, ekonomik ve toplumsal alanda kullanımının artmasından doğan ihtilafların çözümü de Bilişim Hukuku adı altında yeni bir hukuk dalının konusunu oluşturmuştur. Bu eserde, gerek bilgi ve iletişim teknolojilerine karşı doğrudan gerekse bu teknolojinin araç olarak kullanılması ile işlenen suç tipleri incelenmiş, her gün sosyal medya hesabından paylaşım da bulunan birey ve kurumların sorumlulukları anlatılmıştır. Eserde ki konular çok sayıda yüksek mahkeme kararları ile desteklenmiş olup bilgi ve iletişim teknolojisindeki hız kesmeyen gelişme ve mahkemelerimizin bu yeni alana uyumlarındaki geçiş süreci de dikkate alınarak özellikle yakın tarihimize ait Yargıtay kararları titizlikle taranmıştır. Eser, okumakta olduğu bölüm hangisi olursa olsun tüm üniversite öğrencilerinin Bilişim, Bilgi ve İletişim, Kitle İletişim Hukuku gibi değişik adlar altında anlatılan derslerine yönelik birçok konuyu bir araya toplamış başucu kitabıdır. Ayrıca temel hukuk bilgisi olmayanların da rahatlıkla yararlanabilmesine yönelik sade bir dil kullanılmış ve hayatın içerisinden verilen örneklerle teorinin yanında uygulamaya yönelik bilgiler de aktarılmıştır. Teknoloji kullanımının önde hukukun arkada olduğu bu sıralamayı terse çevirerek önce bilgi sahibi olma sonra da teknolojinin gücünden en iyi şekilde faydalanma noktasında bu eser küçük de olsa katkı sağlayacaktır.