#smrgSAHAF Bir Depremden Sonra.. Bir Depremden Önce: Deprem Bölgesinde Ruhsal Yardım Girişimi Deneyimi: ADEPSTEP - 2005
Evet. Her şey bir depremden sonra başladı. Marmara Depreminin hemen ardından, ruh sağlığı alanında ve travma konusunda çalışan bizler yurt dışından pek çok destek mesajı aldık. Bazı meslektaşlar koştu geldi. Broşür gönderen oldu, kitap gönderen oldu. O kaynaklar hem proje olarak ADEPSTEP'in hem de elimizdeki kitabın temel ilham kaynakları oldu. Ancak bu kitabın temel bilgi kaynağı, Emirdağidaki deneyimlerimiz ve 1999'dan beri depremle ilgili öğrendiklerimizdir. Evet, kitaplardan öğrendik. Evet, senelerdir ruh sağlığı alanındaki uygulamalardan taşıdıklarımız var. Ama en çok depremzedelerden öğrendik. Çok öğretici olan bu özgün deneyimi olağan dışı durumlarda ve afetlerden sonra bir başvuru kaynağı olarak gönüllülere ve profesyonellere aktarmak istedik. Bir deprem ülkesi olan Türkiye'del7 Ağustos 1999'dan önce bir kaç makale dışında, deprem ve ruh sağlığına yönelik başvuru kaynağı bulunmuyordu. Depremden kısa bir süre sonra tüm meslektaşların üzerinde uzlaştıkları nokta, ruh sağlıkçılarının da, depreme hazırlıksız yakalanmış olduğuydu. Aradan geçen altı yılda, yayınlar gözden geçirildiğinde deprem sonrasında görülen ruhsal sorunları tarama ve değerlendirme ile ilgili çok, ancak tedavi ve tedavi sonuçlarıyla ilgili az yazı var. Bugün afetzedelerin ilk acil başvurularında hızlı müdahale için eşgüdüm hala sağlanamamış durumda. Ayrıntılı projeler geliştirilmiş ama bir deprem, patlama veya bir sel olduğunda iş bölümü net değil. Ruh sağlığı hizmetlerinin zaten verildiği hastane ve polikliniklerde hizmetlerin sınırlı kaldığı, bir afet veya depremde, özel psikososyal hizmet birimlerinin ne kriz devresinde, ne de uzun erimde yeterli olduğunu görüyoruz. Afetten doğacak zararları azaltmanın temel anahtarı hazırlık. Bu kitap da ADAPAZARI Emirdağ çalışmasının öyküsü. Türkiye'de yaşanan büyük bir deprem vesilesiyle hazırlanmış ve başka depremlere ve benzer afetlere hazırlanmamız için, edinilmiş deneyimlerin ve bilgilerin kalıcı olması amacıyla yazılmıştır. Türkiye bir afet ülkesi ve deprem kuşağında "doğal afet" terimi, afetin fiziksel nedenini işaret ediyor. Aynı zamanda depremin sonuçlarıyla baş etmede teknik yaklaşım da önemli. Deprem gibi doğal bir olayın-afet olması toplumsal bir süreç üzerinden gerçekleşir.Binalar. yıkılmaz, insanlar ölmezse deprem olur ama afet olmaz. Ruh Sağlığı hizmeti almak için gelenlerin gelmeyenleri de temsil edip etmediğini doğal ki bilmiyoruz, ama bu hizmet sırasında öğrendiklerimizden, söyleyeceklerimizin olduğunu, açıkçası bu gözlem ve bilgileri aktarmanın sorumluluğumuz olduğunu düşündük. Bu kez daha hazırlıklı olmak gerek... bir depremden önce...
Evet. Her şey bir depremden sonra başladı. Marmara Depreminin hemen ardından, ruh sağlığı alanında ve travma konusunda çalışan bizler yurt dışından pek çok destek mesajı aldık. Bazı meslektaşlar koştu geldi. Broşür gönderen oldu, kitap gönderen oldu. O kaynaklar hem proje olarak ADEPSTEP'in hem de elimizdeki kitabın temel ilham kaynakları oldu. Ancak bu kitabın temel bilgi kaynağı, Emirdağidaki deneyimlerimiz ve 1999'dan beri depremle ilgili öğrendiklerimizdir. Evet, kitaplardan öğrendik. Evet, senelerdir ruh sağlığı alanındaki uygulamalardan taşıdıklarımız var. Ama en çok depremzedelerden öğrendik. Çok öğretici olan bu özgün deneyimi olağan dışı durumlarda ve afetlerden sonra bir başvuru kaynağı olarak gönüllülere ve profesyonellere aktarmak istedik. Bir deprem ülkesi olan Türkiye'del7 Ağustos 1999'dan önce bir kaç makale dışında, deprem ve ruh sağlığına yönelik başvuru kaynağı bulunmuyordu. Depremden kısa bir süre sonra tüm meslektaşların üzerinde uzlaştıkları nokta, ruh sağlıkçılarının da, depreme hazırlıksız yakalanmış olduğuydu. Aradan geçen altı yılda, yayınlar gözden geçirildiğinde deprem sonrasında görülen ruhsal sorunları tarama ve değerlendirme ile ilgili çok, ancak tedavi ve tedavi sonuçlarıyla ilgili az yazı var. Bugün afetzedelerin ilk acil başvurularında hızlı müdahale için eşgüdüm hala sağlanamamış durumda. Ayrıntılı projeler geliştirilmiş ama bir deprem, patlama veya bir sel olduğunda iş bölümü net değil. Ruh sağlığı hizmetlerinin zaten verildiği hastane ve polikliniklerde hizmetlerin sınırlı kaldığı, bir afet veya depremde, özel psikososyal hizmet birimlerinin ne kriz devresinde, ne de uzun erimde yeterli olduğunu görüyoruz. Afetten doğacak zararları azaltmanın temel anahtarı hazırlık. Bu kitap da ADAPAZARI Emirdağ çalışmasının öyküsü. Türkiye'de yaşanan büyük bir deprem vesilesiyle hazırlanmış ve başka depremlere ve benzer afetlere hazırlanmamız için, edinilmiş deneyimlerin ve bilgilerin kalıcı olması amacıyla yazılmıştır. Türkiye bir afet ülkesi ve deprem kuşağında "doğal afet" terimi, afetin fiziksel nedenini işaret ediyor. Aynı zamanda depremin sonuçlarıyla baş etmede teknik yaklaşım da önemli. Deprem gibi doğal bir olayın-afet olması toplumsal bir süreç üzerinden gerçekleşir.Binalar. yıkılmaz, insanlar ölmezse deprem olur ama afet olmaz. Ruh Sağlığı hizmeti almak için gelenlerin gelmeyenleri de temsil edip etmediğini doğal ki bilmiyoruz, ama bu hizmet sırasında öğrendiklerimizden, söyleyeceklerimizin olduğunu, açıkçası bu gözlem ve bilgileri aktarmanın sorumluluğumuz olduğunu düşündük. Bu kez daha hazırlıklı olmak gerek... bir depremden önce...