Okura bir saniye bile olsun nefes aldırmayan, ince bir üslupla kaleme alınmış ve akıcı bir anlatım temposuna sahip unutulmaz bir roman.
"...Yılbaşı kutlamasından önce Volker'i aradım... Sesi,benim yuvamdı... Duygusallığa yer yoktu. Buna rağmen ara sıra çıkardığım isterik kavgalarla, coşkulu sarılışlarımla ona eziyet ettiğim, ama aynı zamanda hayat verdiğimde, şu sözleri gittikçe daha sık duyuyordum:
Bırak beni. Çok hastayım. Bunu artık anlamak zorundasın..."
Otobiyografik bir roman olan Bir Görünmezin Portresi anlık mutlulukların, felaketlerin, toplumdan soyutlanmışlığın, dayanışmanın ve büyük bir aşkın romanı.
Okura bir saniye bile olsun nefes aldırmayan, ince bir üslupla kaleme alınmış ve akıcı bir anlatım temposuna sahip unutulmaz bir roman.
"...Yılbaşı kutlamasından önce Volker'i aradım... Sesi,benim yuvamdı... Duygusallığa yer yoktu. Buna rağmen ara sıra çıkardığım isterik kavgalarla, coşkulu sarılışlarımla ona eziyet ettiğim, ama aynı zamanda hayat verdiğimde, şu sözleri gittikçe daha sık duyuyordum:
Bırak beni. Çok hastayım. Bunu artık anlamak zorundasın..."
Otobiyografik bir roman olan Bir Görünmezin Portresi anlık mutlulukların, felaketlerin, toplumdan soyutlanmışlığın, dayanışmanın ve büyük bir aşkın romanı.