'Hutut-ı Meşahir Defteri', Abdülhak Hâmid'in Finten piyesinde yer alan bir şiiriyle 13 Teşrînievvel 1312'de (25 Ekim 1896) başlıyor. Ancak mecmuanın Hâmid'in yazısıyla başlamasına gönlü razı olmayan İbnülemin, bir önceki sayfayı Nimet-i İslâm ilmihalinin müellifi Mehmed Zihni Efendi'ye yazdırmış. Son sayfada ise Güzin Duran'ın 25 Ocak 1952'de yaptığı Bir İbnülemin portresi var. Bir başka İbnülemin portresi ise mecmuanın ön tarafına 1930 yılında çizilmiş.
İsmail Kara'nın yıllar önce görüp peşine düştüğü, Şemseddin Şeker ile birlikte, 29 Mayıs'ta Tarık Zafer'de gerçekleştirilen İbnülemin Mahmud Kemal programı kapsamında yayımlanmasına muvaffak olduğu mecmua, aslında İbnülemin'in hazırladığı Defter-i Meşahir'lerden biri. Kara ve Şeker, diğer defterleri de en kısa zamanda okurla buluşturmak istediklerini belirtiyorlar.
'Hutut-ı Meşahir Defteri', Abdülhak Hâmid'in Finten piyesinde yer alan bir şiiriyle 13 Teşrînievvel 1312'de (25 Ekim 1896) başlıyor. Ancak mecmuanın Hâmid'in yazısıyla başlamasına gönlü razı olmayan İbnülemin, bir önceki sayfayı Nimet-i İslâm ilmihalinin müellifi Mehmed Zihni Efendi'ye yazdırmış. Son sayfada ise Güzin Duran'ın 25 Ocak 1952'de yaptığı Bir İbnülemin portresi var. Bir başka İbnülemin portresi ise mecmuanın ön tarafına 1930 yılında çizilmiş.
İsmail Kara'nın yıllar önce görüp peşine düştüğü, Şemseddin Şeker ile birlikte, 29 Mayıs'ta Tarık Zafer'de gerçekleştirilen İbnülemin Mahmud Kemal programı kapsamında yayımlanmasına muvaffak olduğu mecmua, aslında İbnülemin'in hazırladığı Defter-i Meşahir'lerden biri. Kara ve Şeker, diğer defterleri de en kısa zamanda okurla buluşturmak istediklerini belirtiyorlar.