#smrgSAHAF Bir Korumanın Anıları -

Stok Kodu:
1199046783
Boyut:
14x20
Sayfa Sayısı:
280 s.
Basım Yeri:
Bursa
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2002
Kapak Türü:
Karton Kapak
Kağıt Türü:
3. Hamur
Dili:
Türkçe
Kategori:
0,00
1199046783
432780
Bir Korumanın Anıları -
Bir Korumanın Anıları - #smrgSAHAF
0.00
Yıllarca yüksek düzeyde devlet adamlarını korumuş bir polisin akıcı bir üslupla yazılmış anıları: “... Vakit, gece yarısından sonra 02.00 civarı idi ki, uzaklardan nal sesleri gelmeye başladı. Henüz çok uzaklarda olmalarına rağmen, gecenin ıssızlığında bu sesler çok net bir şekilde duyuluyordu. Sayılarının oldukça fazla olduğu anlaşılıyordu. Dikkat kesilip beklemeye başladık. Sesler Kavaklıdere tarafından geliyordu ve gittikçe yaklaşıyorlardı.

Gelenler, Meclis Süvari Taburu askerleri olmalıydı. “Cumhurbaşkanlığı Köşkü'nü teslim almaya geliyorlar” diye düşünüyorduk. Yaptığım konuşmadan sonra arkadaşlar oldukça rahatlamış görünüyorlardı. Fakat yine de erlerden biri dayanamayıp sordu:

“Ne yapacağız ağabey?”

“Ne yapacağınızı söyledim, ‘rahat' vaziyetinde bekleyeceksiniz, heyecanlanmak yok” dedim.

Atlılar Kavaklıdere yokunuşunu tırmanıp, Dışişleri Bakanlığı köşesinde görünmüşlerdi. Ordu yazlık elbiselerini giymiş olmalarına rağmen, gelenler kışlık elbiseleri içinde idiler. Anlaşılan bunu özellikle yapmışlardı. Bir diğer farklılıkları da şu idi: Keplerinin siperliklerini sökmüşlerdi!...” - Arka kapak

Yıllarca yüksek düzeyde devlet adamlarını korumuş bir polisin akıcı bir üslupla yazılmış anıları: “... Vakit, gece yarısından sonra 02.00 civarı idi ki, uzaklardan nal sesleri gelmeye başladı. Henüz çok uzaklarda olmalarına rağmen, gecenin ıssızlığında bu sesler çok net bir şekilde duyuluyordu. Sayılarının oldukça fazla olduğu anlaşılıyordu. Dikkat kesilip beklemeye başladık. Sesler Kavaklıdere tarafından geliyordu ve gittikçe yaklaşıyorlardı.

Gelenler, Meclis Süvari Taburu askerleri olmalıydı. “Cumhurbaşkanlığı Köşkü'nü teslim almaya geliyorlar” diye düşünüyorduk. Yaptığım konuşmadan sonra arkadaşlar oldukça rahatlamış görünüyorlardı. Fakat yine de erlerden biri dayanamayıp sordu:

“Ne yapacağız ağabey?”

“Ne yapacağınızı söyledim, ‘rahat' vaziyetinde bekleyeceksiniz, heyecanlanmak yok” dedim.

Atlılar Kavaklıdere yokunuşunu tırmanıp, Dışişleri Bakanlığı köşesinde görünmüşlerdi. Ordu yazlık elbiselerini giymiş olmalarına rağmen, gelenler kışlık elbiseleri içinde idiler. Anlaşılan bunu özellikle yapmışlardı. Bir diğer farklılıkları da şu idi: Keplerinin siperliklerini sökmüşlerdi!...” - Arka kapak

Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat