#smrgKİTABEVİ Biz İstanbullular Böyleyiz : Fenerden Anılar 1906-1922 -
"Küçük Asya Felaketi"nden sonra, Mübadele İstanbul Rumlarını kapsamasa da, artık kendileri için bir gelecek olmadığını düşünen bazı Rumlar doğdukları şehri terk ediyorlar. İşte böyle bir siyasi geri planda dikkatli bir gözlemci Spataris. Bizlere, binaları yerinde kalsa da artık var olmayan bir dünyayı anlatıyor: Fener'in ara sokakları, evler, insanlar, vapurlar, sandallar, sandalcılar, patrikhanenin papazları, sokaklardaki havagazı lambalarını yakıp söndüren memurlar, mahallede yanan ilk elektrik ampulü, "dünyanın merkezi" Galata, gençliğinde onu heyecanlandıran Galata'nın kötü şöhretli evleri, Bolşevik devrimi sırasında Rus elçiliği önünde çatışan Ruslar, Rumların "tavan taburu" (askere gitmemek için tavan arasında saklananlar), Tünel'in onarılması, Rum cemaatinin ileri gelenleri. Rumların yemekleri, eğlenceleri, bayramları, hamam sefaları…
Ayazmalar, yangınlar, tulumbacılar, sokak satıcıları, Ermeniler, Kürtler, Yahudiler… Bu anılar eski İstanbul'la ilgili bir çok ayrıntıyı gözler önüne seriyor. Örneğin 1873'te yapılan Galata Tüneli'nin eski vagonları hakkında şöyle yazmış: "Bu vagonların pencereleri yoktu, üstleri tamamen açıktı (kapalı yerde dolaştıklarına göre yağmurdan ıslanılmazdı) ve etrafı demir parmaklıklarla çevriliydi. Aydınlatma petrol lambalarıyla yapılıyordu. Tren bu vagonlarla hareket edip tünele girer girmez insanın üzerinden nemli ve soğuk bir rüzgâr eserdi; petrol lambalarının titrek ışığı da cehenneme gidiyormuşuz izlenimi verirdi."
Bu kitap, Haris Spataris'in anlattığı Fener'in sokakları adım adım dolaşılarak hazırlandı. Döneme ait fotoğrafların yanı sıra günümüzü yansıtan fotoğraflara da yer verildi. Jacques Pervititch'in hazırladığı, Fener'e ait 1929 tarihli sigorta haritalarının birkaçı da kitaba eklendi. Böylece, okur Haris'in anlattığı 1906-1922 Fener'ini gözünde daha iyi canlandırabilecek, hatta isterse, dokusu hemen hemen hiç değişmeyen mahallenin sokaklarında bir gezintiye bile çıkabilecek. Bu kitap, okurları için aynı zamanda bir gezi rehberi.
"Küçük Asya Felaketi"nden sonra, Mübadele İstanbul Rumlarını kapsamasa da, artık kendileri için bir gelecek olmadığını düşünen bazı Rumlar doğdukları şehri terk ediyorlar. İşte böyle bir siyasi geri planda dikkatli bir gözlemci Spataris. Bizlere, binaları yerinde kalsa da artık var olmayan bir dünyayı anlatıyor: Fener'in ara sokakları, evler, insanlar, vapurlar, sandallar, sandalcılar, patrikhanenin papazları, sokaklardaki havagazı lambalarını yakıp söndüren memurlar, mahallede yanan ilk elektrik ampulü, "dünyanın merkezi" Galata, gençliğinde onu heyecanlandıran Galata'nın kötü şöhretli evleri, Bolşevik devrimi sırasında Rus elçiliği önünde çatışan Ruslar, Rumların "tavan taburu" (askere gitmemek için tavan arasında saklananlar), Tünel'in onarılması, Rum cemaatinin ileri gelenleri. Rumların yemekleri, eğlenceleri, bayramları, hamam sefaları…
Ayazmalar, yangınlar, tulumbacılar, sokak satıcıları, Ermeniler, Kürtler, Yahudiler… Bu anılar eski İstanbul'la ilgili bir çok ayrıntıyı gözler önüne seriyor. Örneğin 1873'te yapılan Galata Tüneli'nin eski vagonları hakkında şöyle yazmış: "Bu vagonların pencereleri yoktu, üstleri tamamen açıktı (kapalı yerde dolaştıklarına göre yağmurdan ıslanılmazdı) ve etrafı demir parmaklıklarla çevriliydi. Aydınlatma petrol lambalarıyla yapılıyordu. Tren bu vagonlarla hareket edip tünele girer girmez insanın üzerinden nemli ve soğuk bir rüzgâr eserdi; petrol lambalarının titrek ışığı da cehenneme gidiyormuşuz izlenimi verirdi."
Bu kitap, Haris Spataris'in anlattığı Fener'in sokakları adım adım dolaşılarak hazırlandı. Döneme ait fotoğrafların yanı sıra günümüzü yansıtan fotoğraflara da yer verildi. Jacques Pervititch'in hazırladığı, Fener'e ait 1929 tarihli sigorta haritalarının birkaçı da kitaba eklendi. Böylece, okur Haris'in anlattığı 1906-1922 Fener'ini gözünde daha iyi canlandırabilecek, hatta isterse, dokusu hemen hemen hiç değişmeyen mahallenin sokaklarında bir gezintiye bile çıkabilecek. Bu kitap, okurları için aynı zamanda bir gezi rehberi.