B'nin Öyküsü, bildiklerimizi unutturan, unuttuklarımızı anımsatan, bilmediklerimizi öğreten ve öğrenmemiz gerekenleri ortaya döken, yüksek bir zihin ürünü:
“...Uzanıp işaret parmağıyla böceklerin izlerini gösterdi.
“Şirin'in izi,” dedi. “Böcek ve fare gibi ben de bir zamanlar buradaydım. Ve bu izleri incelemek için biri gelirse, üçü de zamanlarda, hepsi Tanrı'nın eliyle buradaydılar ve hâlâ Tanrı'nın elindeler, ancak artık burada değiller, diyecek. Her iz Tanrı'nın elinde başlar ve biter ve her iz bir ömür sürer. Karşılaştıkları avcı ve av kendi izlerinde durur, nasılsa Tanrı'nın elinin ötesini iz yoktur. Tüm izler sonsuzca örülmüş ağ gibi birlikte durur. Ve seninki ya da benimki, böcek veya farenin izinden üstün değildir. Hepsi bir arada durur.
"Yolculuğumuzu başkalarının eşliğinde yaparız. Geyik, tavşan, bizon ve bıldırcın önümüzden gider ve aslan, kartal, kurt, akbaba ve sırtlan arkamızdan gelir. Hepimizin izleri Tanrı'nın elinde bir aradadır ve hiçbiri istisna değildir. Ayağının altından geçen bir an da senin kadar Tanrı'nın elindeki yolculuğunu gerçekleştirmektedir.
"İzlerinin Tanrı'nın elindeki ağın bir ilmeği olduğunu unutma. Tarladaki fare, dağdaki kartal, kabuğundaki yengeç, kayadaki kertenkele ile bağlısın. Binlerce kilometre ötede toprağa düşen bir yaprak, senin hayatına dokunur. Yapraktaki ayak izin, binlerce nesil boyunca hissedilir." (Arka kapaktan)
B'nin Öyküsü, bildiklerimizi unutturan, unuttuklarımızı anımsatan, bilmediklerimizi öğreten ve öğrenmemiz gerekenleri ortaya döken, yüksek bir zihin ürünü:
“...Uzanıp işaret parmağıyla böceklerin izlerini gösterdi.
“Şirin'in izi,” dedi. “Böcek ve fare gibi ben de bir zamanlar buradaydım. Ve bu izleri incelemek için biri gelirse, üçü de zamanlarda, hepsi Tanrı'nın eliyle buradaydılar ve hâlâ Tanrı'nın elindeler, ancak artık burada değiller, diyecek. Her iz Tanrı'nın elinde başlar ve biter ve her iz bir ömür sürer. Karşılaştıkları avcı ve av kendi izlerinde durur, nasılsa Tanrı'nın elinin ötesini iz yoktur. Tüm izler sonsuzca örülmüş ağ gibi birlikte durur. Ve seninki ya da benimki, böcek veya farenin izinden üstün değildir. Hepsi bir arada durur.
"Yolculuğumuzu başkalarının eşliğinde yaparız. Geyik, tavşan, bizon ve bıldırcın önümüzden gider ve aslan, kartal, kurt, akbaba ve sırtlan arkamızdan gelir. Hepimizin izleri Tanrı'nın elinde bir aradadır ve hiçbiri istisna değildir. Ayağının altından geçen bir an da senin kadar Tanrı'nın elindeki yolculuğunu gerçekleştirmektedir.
"İzlerinin Tanrı'nın elindeki ağın bir ilmeği olduğunu unutma. Tarladaki fare, dağdaki kartal, kabuğundaki yengeç, kayadaki kertenkele ile bağlısın. Binlerce kilometre ötede toprağa düşen bir yaprak, senin hayatına dokunur. Yapraktaki ayak izin, binlerce nesil boyunca hissedilir." (Arka kapaktan)