Atatürk, yine başka bir sözünde millî tarihin önemine değinerek şunları söylemiştir: “Bir milletin ne gibi haslet ve kabiliyetlere malik olduğunu takdir ve tayin edebilmek için, o milletin sevk ve idaresine memur edilen kimselerin insanlık tarihini ve bilhassa millî tarihini çok iyi okumuş ve hazmetmiş olmaları şarttır.
Muvaffak olmanın birinci sırrı bunun içindedir. Ben, Batı milletlerini, bütün dünyanın milletlerini tanırım. Fransızları tanırım, Almanları, Rusları ve bütün dünyanın milletlerini şahsen tanırım ve bu tanışmam da harp sahalarında olmuştur. Yemin ederek sizi temin ederim ki, bizim milletimizin manevi kuvveti bütün milletlerin manevi kuvvetinin üstündedir.
Asla şüphem yoktur ki, Türklüğün unutulmuş büyük uygar vasfı ve büyük uygar kabiliyeti, bundan sonraki gelişimi ile geleceğin yüksek uygarlık ufkunda yeni bir güneş gibi doğacaktır.”
Atatürk, yine başka bir sözünde millî tarihin önemine değinerek şunları söylemiştir: “Bir milletin ne gibi haslet ve kabiliyetlere malik olduğunu takdir ve tayin edebilmek için, o milletin sevk ve idaresine memur edilen kimselerin insanlık tarihini ve bilhassa millî tarihini çok iyi okumuş ve hazmetmiş olmaları şarttır.
Muvaffak olmanın birinci sırrı bunun içindedir. Ben, Batı milletlerini, bütün dünyanın milletlerini tanırım. Fransızları tanırım, Almanları, Rusları ve bütün dünyanın milletlerini şahsen tanırım ve bu tanışmam da harp sahalarında olmuştur. Yemin ederek sizi temin ederim ki, bizim milletimizin manevi kuvveti bütün milletlerin manevi kuvvetinin üstündedir.
Asla şüphem yoktur ki, Türklüğün unutulmuş büyük uygar vasfı ve büyük uygar kabiliyeti, bundan sonraki gelişimi ile geleceğin yüksek uygarlık ufkunda yeni bir güneş gibi doğacaktır.”