Bütün tarihsel kişilikler gibi Buda da yaşadığı coğrafya ve kültürün nesnel koşullarının bir sonucuydu. O'nun yaşadığı çağda Hintliler, hali hazırda oldukça karmaşık bir din düşüncesiyle yüksek bir uygarlığa sahiptiler. O dönemde kimi Hintli bilgeler kurtuluşa ruhun özgürlüğüne kavuşmasına ancak Vedalar'da yani Hindu'ların kutsal kitaplarında tarif edilen rituellerde öngörüldüğü gibi kurallara sıkı sıkıya bağlı kalarak ve rituelleri aynı ciddiyetle uygulayarak ulaşabileceğini öne sürdürmüşlerdi. Hatta harfiyen yerine getirilerek ayinlerin yaratacağı sihirli gücün tanrıları insanların arzuları doğrultusunda hareket etmeye sevk edeceğini söylemişlerdi.
Diğerleri ise; düşünsel yollarla zihnin serbest bırakılmasının, insanı kurtuluşa kavuşturacağını savunuyorlardı. Bu görüşü savunanlar için asıl erek, bireysel olmayan ve bütün evreni kaplayan kozmik yasa 'Brahman' ile her insanın içinde varolan fiziksel yasa 'Atman'ın birleşmesi, bir olmasıydı.
Bütün tarihsel kişilikler gibi Buda da yaşadığı coğrafya ve kültürün nesnel koşullarının bir sonucuydu. O'nun yaşadığı çağda Hintliler, hali hazırda oldukça karmaşık bir din düşüncesiyle yüksek bir uygarlığa sahiptiler. O dönemde kimi Hintli bilgeler kurtuluşa ruhun özgürlüğüne kavuşmasına ancak Vedalar'da yani Hindu'ların kutsal kitaplarında tarif edilen rituellerde öngörüldüğü gibi kurallara sıkı sıkıya bağlı kalarak ve rituelleri aynı ciddiyetle uygulayarak ulaşabileceğini öne sürdürmüşlerdi. Hatta harfiyen yerine getirilerek ayinlerin yaratacağı sihirli gücün tanrıları insanların arzuları doğrultusunda hareket etmeye sevk edeceğini söylemişlerdi.
Diğerleri ise; düşünsel yollarla zihnin serbest bırakılmasının, insanı kurtuluşa kavuşturacağını savunuyorlardı. Bu görüşü savunanlar için asıl erek, bireysel olmayan ve bütün evreni kaplayan kozmik yasa 'Brahman' ile her insanın içinde varolan fiziksel yasa 'Atman'ın birleşmesi, bir olmasıydı.