Son yirmi sene içinde Pehlevî idarecileri habis ve meş'um istibdatlarını engelsiz yürütmek maksadıyla İranda hürriyet ve inkılâp hareketlerinin kaynağı olan Azerbaycanı parçalamak ve bu hareketlere önderlik yapan Azerbaycanlının milliyet ateşini söndürmek ve benliğini unutturmak için azamî kuvvetle çalıştılar. Böylece yirmi sene müddetle yurdumuz, yaptığı fedakârlıklara karşılık bu nankör, kaba ve mantıksız memurların kin ve garazinden doğan tazyik altında kâbus ve cehennem hayatı geçirdi.
Kan ve can pahasına kazandığı meşrutiyet namına dünyanın en kaba ve en korkunç istibdadı altında her nevi mahrumiyete katlandı. Artık sabrı tükenmiş ve takati bitmişti.
Şimdi fırsat bularak dâvasına devam etmek istiyor. Açtığı dâvayı bugüne kadar İran namına müdafaa ettiğinden, verdiği şehitler ve kazandığı iftihar daima İran hesabına kaydedilmiştir. Bu sebeple maalesef kendisi hakkıyla tanınmış olmadığı gibi davası da bazılarınca tamamiyle meçhul mahiyettedir. (Kitaptan)
Son yirmi sene içinde Pehlevî idarecileri habis ve meş'um istibdatlarını engelsiz yürütmek maksadıyla İranda hürriyet ve inkılâp hareketlerinin kaynağı olan Azerbaycanı parçalamak ve bu hareketlere önderlik yapan Azerbaycanlının milliyet ateşini söndürmek ve benliğini unutturmak için azamî kuvvetle çalıştılar. Böylece yirmi sene müddetle yurdumuz, yaptığı fedakârlıklara karşılık bu nankör, kaba ve mantıksız memurların kin ve garazinden doğan tazyik altında kâbus ve cehennem hayatı geçirdi.
Kan ve can pahasına kazandığı meşrutiyet namına dünyanın en kaba ve en korkunç istibdadı altında her nevi mahrumiyete katlandı. Artık sabrı tükenmiş ve takati bitmişti.
Şimdi fırsat bularak dâvasına devam etmek istiyor. Açtığı dâvayı bugüne kadar İran namına müdafaa ettiğinden, verdiği şehitler ve kazandığı iftihar daima İran hesabına kaydedilmiştir. Bu sebeple maalesef kendisi hakkıyla tanınmış olmadığı gibi davası da bazılarınca tamamiyle meçhul mahiyettedir. (Kitaptan)