Bu anılarda, Vatan'ın savunulması için çırpındığı kadar yöre halkının yaşam kalitesini yükseltmek amacıyla çabalayan Silahlı Kuvvetlerin mücadeleleri bir ibret ve gurur tablosu olarak gözler önüne seriliyor.
"...Bir gün Hakurk bölgesinden bir terörist kaçarak tugaya teslim oldu. Sorgulama esnasında baktım gayet aklı başında konuşuyordu. Yaptığı işten de pişmanlık duyuyordu.
Akşam yemeğinden sonra teröristi aldım, birlikte tabur yemekhanesine gittim. Nöbetçi Subaya odasına gitmesini emrettim. Sonra dönüp komandolara "bu delikanlı bir PKK'lı..." dedim. Ortalığı ürkütücü bir sessizlik aldı. "Şimdi onu size bırakacağım, onu misafir kabul edin, aklınıza gelen soruları sorun, ev sahipliğinde kusur etmeyin, ben sizlere güveniyor ve size bırakıyorum. İki saat sonra bıraktığım gibi alacağım." dedim.
iki saat sonra geldiğimde koyu bir sohbet başlamış, karşılıklı çay içiyorlardı. İşte Mehmetçiğin insanlık anlayışı buydu. Dağlarda acımasız ancak kendine sığınana da şefkatliydi..."
"Komutansan telsizden iki kelime duyarsın. Mayına bastık veya sıcak temas var. Aradan yıllar gibi uzun süren ömründen neleri aldığını bilemediğin 20-30 saniye sonra yaralımız var sesini duyduğun zaman, şehidimiz yok diye sevinirsin. Yaralıyı almak için helikopter hazır olsun, dersin. Bu ilk hareketin başlangıç cümlesidir. Otomatik olarak hastanede doktorlar ameliyathaneyi hazırlarlar. Ambulans yaralıyı almak için helikopter pistine gider, yaralının kimliği belli olunca kan grubu bellidir. Kan lazım olabilir diye aynı kan grubundan beş kişi hastaneye gider ve orada hazır bekler..." (Arka kapaktan)
Bu anılarda, Vatan'ın savunulması için çırpındığı kadar yöre halkının yaşam kalitesini yükseltmek amacıyla çabalayan Silahlı Kuvvetlerin mücadeleleri bir ibret ve gurur tablosu olarak gözler önüne seriliyor.
"...Bir gün Hakurk bölgesinden bir terörist kaçarak tugaya teslim oldu. Sorgulama esnasında baktım gayet aklı başında konuşuyordu. Yaptığı işten de pişmanlık duyuyordu.
Akşam yemeğinden sonra teröristi aldım, birlikte tabur yemekhanesine gittim. Nöbetçi Subaya odasına gitmesini emrettim. Sonra dönüp komandolara "bu delikanlı bir PKK'lı..." dedim. Ortalığı ürkütücü bir sessizlik aldı. "Şimdi onu size bırakacağım, onu misafir kabul edin, aklınıza gelen soruları sorun, ev sahipliğinde kusur etmeyin, ben sizlere güveniyor ve size bırakıyorum. İki saat sonra bıraktığım gibi alacağım." dedim.
iki saat sonra geldiğimde koyu bir sohbet başlamış, karşılıklı çay içiyorlardı. İşte Mehmetçiğin insanlık anlayışı buydu. Dağlarda acımasız ancak kendine sığınana da şefkatliydi..."
"Komutansan telsizden iki kelime duyarsın. Mayına bastık veya sıcak temas var. Aradan yıllar gibi uzun süren ömründen neleri aldığını bilemediğin 20-30 saniye sonra yaralımız var sesini duyduğun zaman, şehidimiz yok diye sevinirsin. Yaralıyı almak için helikopter hazır olsun, dersin. Bu ilk hareketin başlangıç cümlesidir. Otomatik olarak hastanede doktorlar ameliyathaneyi hazırlarlar. Ambulans yaralıyı almak için helikopter pistine gider, yaralının kimliği belli olunca kan grubu bellidir. Kan lazım olabilir diye aynı kan grubundan beş kişi hastaneye gider ve orada hazır bekler..." (Arka kapaktan)