A. Silbermann, Almanya'da hukuk eğitimi gören genç bir Yahudiyken, Nazi Almanya'sındaki soykırım nedeniyle altüst olan yaşamını, ancak Avustralya'ya kadar uzanan bir macera sonucu kurabildi.
Yıllar sonra, anavatanı Almanya'ya döndüğünde, ünlü bir sosyolog ve sanat tarihçisiydi. Önyargıyı, önyargının yıkıma uğrattığı bir ülkede anlatmayı seçti.
(...) Okudukça, önyargıların, yaşamımıza nasıl yön verdiğini, bizi nasıl sınırladığını, özgürlüklerimizi nasıl gasbettiğini büyük bir şaşkınlıkla fark ediyoruz. (Arka Kapaktan)
A. Silbermann, Almanya'da hukuk eğitimi gören genç bir Yahudiyken, Nazi Almanya'sındaki soykırım nedeniyle altüst olan yaşamını, ancak Avustralya'ya kadar uzanan bir macera sonucu kurabildi.
Yıllar sonra, anavatanı Almanya'ya döndüğünde, ünlü bir sosyolog ve sanat tarihçisiydi. Önyargıyı, önyargının yıkıma uğrattığı bir ülkede anlatmayı seçti.
(...) Okudukça, önyargıların, yaşamımıza nasıl yön verdiğini, bizi nasıl sınırladığını, özgürlüklerimizi nasıl gasbettiğini büyük bir şaşkınlıkla fark ediyoruz. (Arka Kapaktan)