Catharina Raudvere'nin İstanbul'daki saha çalışmasındaki gözlemlerini önemli bir teorik çerçeveyle birleştirerek hazırladığı bu kitap, vakıf merkezindeki ibadet hayatına, özellikle Halveti Cerrahi tarikatıyla karşılaştırarak odaklanıyor.
Türkiye'deki İslamcı hareketin içinde yer alan başka gruplarla karşılaştırıldığında, vakıf grubu, küçük bir dernek olmasına karşın, düzenli ders vermek, ibadet çevreleri oluşturmak ve bir börekçi dükkânı ile bir kütüphanenin yönetimini üstlenmek gibi uzun vadeli işlerin sorumluluğunu alarak, öncü genç kadınları yeni bir sosyal kategoriye taşımıştı: onlar artık kendilerine çalışma hayatında tam zamanlı bir iş seçeneği oluşturmuş, bekâr, görece iyi öğrenim görmüş kadınlardı. Mahalleleri için çok çalışmaları onlara saygı kazandırmıştı; mali ve diğer açılardan destek bulabilmelerinin başlıca yolu buydu; bu, ayrıca, gruba yeni üyeler çekmenin de en önemli aracıydı. İslamcı hareketin birçok sorununa (imam-hatip okullarına arka çıkılması, İslamcı partiye ve mahkemeye verilen liderlerine destek verilmesi vb) duydukları ilgi, Sufi teolojinin esaslarına dayanmaktaydı (benliğini bastırmak ve kendini feda etmeye hazır olmak); ancak Sufi eylemciliklerinin nihai sonucu kuşkusuz ki siyasaldı. Catharina Raudvere, İsveç, Lund Üniversitesi Dinler Tarihi Kürsüsü'nde öğretim üyesidir. (Arka kapaktan)
Catharina Raudvere'nin İstanbul'daki saha çalışmasındaki gözlemlerini önemli bir teorik çerçeveyle birleştirerek hazırladığı bu kitap, vakıf merkezindeki ibadet hayatına, özellikle Halveti Cerrahi tarikatıyla karşılaştırarak odaklanıyor.
Türkiye'deki İslamcı hareketin içinde yer alan başka gruplarla karşılaştırıldığında, vakıf grubu, küçük bir dernek olmasına karşın, düzenli ders vermek, ibadet çevreleri oluşturmak ve bir börekçi dükkânı ile bir kütüphanenin yönetimini üstlenmek gibi uzun vadeli işlerin sorumluluğunu alarak, öncü genç kadınları yeni bir sosyal kategoriye taşımıştı: onlar artık kendilerine çalışma hayatında tam zamanlı bir iş seçeneği oluşturmuş, bekâr, görece iyi öğrenim görmüş kadınlardı. Mahalleleri için çok çalışmaları onlara saygı kazandırmıştı; mali ve diğer açılardan destek bulabilmelerinin başlıca yolu buydu; bu, ayrıca, gruba yeni üyeler çekmenin de en önemli aracıydı. İslamcı hareketin birçok sorununa (imam-hatip okullarına arka çıkılması, İslamcı partiye ve mahkemeye verilen liderlerine destek verilmesi vb) duydukları ilgi, Sufi teolojinin esaslarına dayanmaktaydı (benliğini bastırmak ve kendini feda etmeye hazır olmak); ancak Sufi eylemciliklerinin nihai sonucu kuşkusuz ki siyasaldı. Catharina Raudvere, İsveç, Lund Üniversitesi Dinler Tarihi Kürsüsü'nde öğretim üyesidir. (Arka kapaktan)