#smrgSAHAF Çağlar Boyu Anadolu'da Kadın: Anadolu Kadınının 9000 Yılı -

Basıldığı Matbaa:
Mas Matbaacılık
Stok Kodu:
1199024431
Boyut:
24x30
Sayfa Sayısı:
303 s.
Basım Yeri:
İstanbul
Baskı:
1
Basım Tarihi:
1993
Kapak Türü:
Karton Kapak
Kağıt Türü:
Kuşe Kağıt
Dili:
Türkçe
Kategori:
0,00
1199024431
410527
Çağlar Boyu Anadolu'da Kadın: Anadolu Kadınının 9000 Yılı -
Çağlar Boyu Anadolu'da Kadın: Anadolu Kadınının 9000 Yılı - #smrgSAHAF
0.00
Bu katalog T. C. Kültür Bakanlığı Anıtlar ve Müzeler Genel Müdürlüğü'nce Cumhuriyet'in 70. yıldönümü ve ‘İstanbul 1993' etkinlikleri çerçevesinde, 1993 yılnda İstanbul'da açılan ‘Anadolu Kadınının 9000 Yılı', ‘Çağdaşlaşma Yolunda Kadın: İlklerden Bir Kesit' ve ‘Cumhuriyet'ten Günümüze Kadın Sanatçılar' başlıklarını taşıyan ‘Çağlar Boyu Anadolu'da Kadın' sergileri nedeniyle hazırlanmıştır. Anadolu kadınının 9000 yıllık geçmişinden günümüze ulaşan, fakat bugüne kadar pek araştırılmamış olan serüvenini bilimsel bir yöntemle görsel ve yazılı belgeler aracılığıyla sunan bu sergi ve kataloğun eğitici olduğu kadar düşündürücü olması amaçlanmaktadır.

Kadın, Anadolu'nun en büyük zenginliğidir. Anadolu'nun yüzbinlerce yıl geriye giden tarihi, birikimi, coşkusu onun varlığından türemiştir. Bu nedenle tarihin henüz örgütlü toplumu oluşturmadığı dönemlerde dahi kadın, bu toprakların gerçek sahibi ve yaratıcısı olarak öne çıkmıştır. Aslında, Anadolu'nun bugünkü yerleşik halkları tarafından kullanılmaya başlandığı dönemlerden sonra da kadının önemi eksilmiş değildir. Çok yakın bir zamana kadar 'Devlet Ana' kavramının egemen oluşu bu olgunun en önemli göstergesidir. Zaman değişmiş, kültürler aşılmış, bir kalıptan ötekine dökülmüş, kadın bu konumunu yitirir gibi görünmüştür. Ama gene de alttan alta yaratıcılığını, üretkenliğini sürdürmüştür. İşin gizi o noktadadır: Kendisinden bir şey beklenmediği, görmezden gelindiği zaman da kadının benliğindeki nitelikleri kullanmaktan vazgeçmemiş olması, küsmemesi...

Çağdaşlaşma da onun etkilerinden doğmuştur. Onunla bütünleşmeyen, onunla iç içe geçmeyen hiçbir şeyin yaşarlılığı, sürekliliği olmamıştır. Asıl ağzımızda kullandığımız dil onunsa, bilincimizin yeni ufukları da ancak onun belirleyiciliğine girdiği zaman genişleyebilmiştir. Anadolu toprağındaki kadın zenginliğini şimdi yeni bir boyuta taşıyoruz. İlkin onun geçmişini, kökenlerini, birikim kaynaklarını göstermek istiyoruz. Ardından onun çağdaşlaşma serüvenindeki yılmaz savaşçılığını vurguluyoruz. Nihayet günümüz kadınının evrensel yaratıcılığını, üretkenliğini, tartışılmaz düzeyini örneklerle çoğaltıyor ve somutlaştırıyoruz. Bütün bu sergilerin belirlediği çerçeveye baktığımız zaman şunu söylemek olanaklı: Türkiye Cumhuriyeti'nin biçimlendirdiği kadın, Anadolu birikiminden getirdiği varsıllığın gücüyle kendisine tanınan hakların doğruluğunu kanıtlamıştır.

Cumhuriyet'in kadını belki de dünyanın en güçlü kesimlerinden birisini oluşturmaktadır. Bugün içinde yaşadığımız toplumun temel ilkeleri, ana kavramları onun korumasında, onun bilincinin güvencesi altındadır. Yanı sıra, Cumhuriyet kadını kendisini taşıdığını, kendi bilincinde olduğunu her fırsatta ortaya koymaktadır.

Bu katalog T. C. Kültür Bakanlığı Anıtlar ve Müzeler Genel Müdürlüğü'nce Cumhuriyet'in 70. yıldönümü ve ‘İstanbul 1993' etkinlikleri çerçevesinde, 1993 yılnda İstanbul'da açılan ‘Anadolu Kadınının 9000 Yılı', ‘Çağdaşlaşma Yolunda Kadın: İlklerden Bir Kesit' ve ‘Cumhuriyet'ten Günümüze Kadın Sanatçılar' başlıklarını taşıyan ‘Çağlar Boyu Anadolu'da Kadın' sergileri nedeniyle hazırlanmıştır. Anadolu kadınının 9000 yıllık geçmişinden günümüze ulaşan, fakat bugüne kadar pek araştırılmamış olan serüvenini bilimsel bir yöntemle görsel ve yazılı belgeler aracılığıyla sunan bu sergi ve kataloğun eğitici olduğu kadar düşündürücü olması amaçlanmaktadır.

Kadın, Anadolu'nun en büyük zenginliğidir. Anadolu'nun yüzbinlerce yıl geriye giden tarihi, birikimi, coşkusu onun varlığından türemiştir. Bu nedenle tarihin henüz örgütlü toplumu oluşturmadığı dönemlerde dahi kadın, bu toprakların gerçek sahibi ve yaratıcısı olarak öne çıkmıştır. Aslında, Anadolu'nun bugünkü yerleşik halkları tarafından kullanılmaya başlandığı dönemlerden sonra da kadının önemi eksilmiş değildir. Çok yakın bir zamana kadar 'Devlet Ana' kavramının egemen oluşu bu olgunun en önemli göstergesidir. Zaman değişmiş, kültürler aşılmış, bir kalıptan ötekine dökülmüş, kadın bu konumunu yitirir gibi görünmüştür. Ama gene de alttan alta yaratıcılığını, üretkenliğini sürdürmüştür. İşin gizi o noktadadır: Kendisinden bir şey beklenmediği, görmezden gelindiği zaman da kadının benliğindeki nitelikleri kullanmaktan vazgeçmemiş olması, küsmemesi...

Çağdaşlaşma da onun etkilerinden doğmuştur. Onunla bütünleşmeyen, onunla iç içe geçmeyen hiçbir şeyin yaşarlılığı, sürekliliği olmamıştır. Asıl ağzımızda kullandığımız dil onunsa, bilincimizin yeni ufukları da ancak onun belirleyiciliğine girdiği zaman genişleyebilmiştir. Anadolu toprağındaki kadın zenginliğini şimdi yeni bir boyuta taşıyoruz. İlkin onun geçmişini, kökenlerini, birikim kaynaklarını göstermek istiyoruz. Ardından onun çağdaşlaşma serüvenindeki yılmaz savaşçılığını vurguluyoruz. Nihayet günümüz kadınının evrensel yaratıcılığını, üretkenliğini, tartışılmaz düzeyini örneklerle çoğaltıyor ve somutlaştırıyoruz. Bütün bu sergilerin belirlediği çerçeveye baktığımız zaman şunu söylemek olanaklı: Türkiye Cumhuriyeti'nin biçimlendirdiği kadın, Anadolu birikiminden getirdiği varsıllığın gücüyle kendisine tanınan hakların doğruluğunu kanıtlamıştır.

Cumhuriyet'in kadını belki de dünyanın en güçlü kesimlerinden birisini oluşturmaktadır. Bugün içinde yaşadığımız toplumun temel ilkeleri, ana kavramları onun korumasında, onun bilincinin güvencesi altındadır. Yanı sıra, Cumhuriyet kadını kendisini taşıdığını, kendi bilincinde olduğunu her fırsatta ortaya koymaktadır.

Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat