#smrgKİTABEVİ Çarşamba Perisi Özgecan -

Kondisyon:
Yeni
Basıldığı Matbaa:
Dizi Adı:
ISBN-10:
9786056559990
Kargoya Teslim Süresi:
3&6
Stok Kodu:
1199189652
Boyut:
14x21
Sayfa Sayısı:
388 s.
Basım Yeri:
İstanbul
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2016
Kapak Türü:
Karton Kapak
Kağıt Türü:
Enso
Dili:
Türkçe
Kategori:
indirimli
154,00
Havale/EFT ile: 149,38
Siparişiniz 3&6 iş günü arasında kargoda
1199189652
575687
Çarşamba Perisi Özgecan -
Çarşamba Perisi Özgecan - #smrgKİTABEVİ
154.00
“İnsanları çok sevmeni, insanlara güvenmeni sana ben öğretmiştim, şimdi çaresizim ve ne söyleyeceğimi bilemiyorum.” - Songül Aslan, Anne

“Özom'un romanını yazmayı düşündüm fakat bana göre olmadığını anladım. Herhalde her satırında, her sayfasında mum gibi erirdim ve sonunda ne ışık kalırdı ne de ben.” - Mehmet Aslan, Baba

“Özgecan, bir gün “kadınlar neden sardunyaları çok sever” diye sormuştu, cevap veremediğimi görünce “ikisinin de kırıldıkça yeşeren dalları var, o yüzden” demişti.” - Beste Aslan, Abla

“Küçük küçük kavgalarımız olurdu ama seni çok özledim abla…” - Barış Aslan, Kardeş

“Onun için dua ediyorum, sesini dinliyorum, belki rüyamda görürüm diye fotoğrafına bakarak uyuyorum.” - Nazlıcan Aktaş, Arkadaş

“Özgecan, ülkenin adına iliştirilmiş bir hüzün notu olarak sürekli hatırlanacak.” - Bahaettin Kabahasanoğlu

Baba Mehmet Aslan, yazarla sohbetinde bir rüya gördüğünü ve rüyasında Özgecan'ın kendisine inci taneli tesbihle birlikte iki lâle verdiğini gözleri dolarak anlatıyor.

Yazar, cebindeki inci taneli tesbihi hatırlıyor ve çıkarıp “Bu sizin” diyerek uzatıyor. Tesbihi alan Mehmet Aslan, gittikçe daha da artan hıçkırıklara boğuluyor ve “Olmaz böyle bir şey” diye söyleniyor çünkü tesbihin ucunda iki lale vardı.

Bahaettin Kabahasanoğlu, bu durumu “Roman bana geldi” diye özetliyor.

“İnsanları çok sevmeni, insanlara güvenmeni sana ben öğretmiştim, şimdi çaresizim ve ne söyleyeceğimi bilemiyorum.” - Songül Aslan, Anne

“Özom'un romanını yazmayı düşündüm fakat bana göre olmadığını anladım. Herhalde her satırında, her sayfasında mum gibi erirdim ve sonunda ne ışık kalırdı ne de ben.” - Mehmet Aslan, Baba

“Özgecan, bir gün “kadınlar neden sardunyaları çok sever” diye sormuştu, cevap veremediğimi görünce “ikisinin de kırıldıkça yeşeren dalları var, o yüzden” demişti.” - Beste Aslan, Abla

“Küçük küçük kavgalarımız olurdu ama seni çok özledim abla…” - Barış Aslan, Kardeş

“Onun için dua ediyorum, sesini dinliyorum, belki rüyamda görürüm diye fotoğrafına bakarak uyuyorum.” - Nazlıcan Aktaş, Arkadaş

“Özgecan, ülkenin adına iliştirilmiş bir hüzün notu olarak sürekli hatırlanacak.” - Bahaettin Kabahasanoğlu

Baba Mehmet Aslan, yazarla sohbetinde bir rüya gördüğünü ve rüyasında Özgecan'ın kendisine inci taneli tesbihle birlikte iki lâle verdiğini gözleri dolarak anlatıyor.

Yazar, cebindeki inci taneli tesbihi hatırlıyor ve çıkarıp “Bu sizin” diyerek uzatıyor. Tesbihi alan Mehmet Aslan, gittikçe daha da artan hıçkırıklara boğuluyor ve “Olmaz böyle bir şey” diye söyleniyor çünkü tesbihin ucunda iki lale vardı.

Bahaettin Kabahasanoğlu, bu durumu “Roman bana geldi” diye özetliyor.

Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat