Close'un iki “dedektifi” Stephen ile Keith'ın bir sürü projesi; bir sürü sırrı vardır: Evlerini birbirine bağlayan mesaj sistemi; mahallede kimseye görünmeden yeraltına gidip gelmelerini sağlayacak pnömatik basınçlı tren; çatıdan binerek seyahat edecekleri bir planör... Ama en büyük projeleri Keith'in düşünceli bir ifadeyle söylediği o beş kelimeyle başlar: “Benim annem bir Alman casusu.”
Savaş yıllarının karmaşasında büyümeye çalışan iki çocuk “Alman casusu”nun peşine düşerler; ama Keith'in annesinin sırları iki çocuğun hayal edebileceklerinin de ötesindedir... (Arka kapaktan)
Close'un iki “dedektifi” Stephen ile Keith'ın bir sürü projesi; bir sürü sırrı vardır: Evlerini birbirine bağlayan mesaj sistemi; mahallede kimseye görünmeden yeraltına gidip gelmelerini sağlayacak pnömatik basınçlı tren; çatıdan binerek seyahat edecekleri bir planör... Ama en büyük projeleri Keith'in düşünceli bir ifadeyle söylediği o beş kelimeyle başlar: “Benim annem bir Alman casusu.”
Savaş yıllarının karmaşasında büyümeye çalışan iki çocuk “Alman casusu”nun peşine düşerler; ama Keith'in annesinin sırları iki çocuğun hayal edebileceklerinin de ötesindedir... (Arka kapaktan)