#smrgSAHAF Çığlık: Köy Enstitülerine Eleştirel Bir Bakış -

Stok Kodu:
1199010052
Boyut:
14x20
Sayfa Sayısı:
247 S.
Basım Yeri:
İstanbul
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2000
Kapak Türü:
Karton Kapak
Kağıt Türü:
3. Hamur
Dili:
Türkçe
Kategori:
0,00
1199010052
396216
Çığlık: Köy Enstitülerine Eleştirel Bir Bakış -
Çığlık: Köy Enstitülerine Eleştirel Bir Bakış - #smrgSAHAF
0.00
Yaşamsal sürecin doğasını bilen ve düşünen bir insan olarak, M. Öz'ün beni etkileyen yanı; anlamsız geçen zamanı ve yoz insanı yadsımış olması, yerleşik kurallara başkaldırısı ve uzaysal bilinci kuşanmış olmasıydı.

Diyalektiğin perspektifiyle geçmişe değil sürekli geleceğe bakıyordu. Bu yüzden, içinde yaşadığı zamana hep aykırı düştü, kendini yalnızlığın şiirine gömdü kimi zaman... Ama insanıl süreci yürümek zorundaydı... Yerinde duramadı. Tuttu, tarihi delen-tarihi geçen bir çığlık attı... Bu dinamik çığlık, insanı kuran-insanı kurtaran evrensel bir titreşimdi sanki... İşte bu dinamik çığlığın izdüşümünden ışıklı, aydınlık bir özeleştiri demeti olan elinizde tuttuğunuz gözlemler doğmuş oldu..

Anlatılabilir olanın ötesine geçmeyen, ama yeni insanın üretmek için evriminin dışında bir girişim olmayan bu gözlemlerde şimdiye değin bir bakışla yerde irdelenip incelenmeyen, dahası sözü bile edilip irdelenip incelenmeyen, dahası sözü bile edilip eleştirilmeyen bir şey var: Kendi yönetsel sistemi içinde, örgütlü evrensel bilincin ışıma sürecine girebilen insanın, somut ussal göstergesi olan, paylaşımın şiirine yürümeye durması... Ve kendi kendini yenileyerek üretmesi..

M. Öz, yine de her şeye karşın direnerek, gizemli bir duygu yoğunluğu içinde, Tales'e, tarihe ve diyalektiğe gönderme yaparak, bilgece yaşadı... Ve uzaysal bilincin göstergesiyle gerçek insanı, devrimci insanı aradı...

Sami Gürel

Yaşamsal sürecin doğasını bilen ve düşünen bir insan olarak, M. Öz'ün beni etkileyen yanı; anlamsız geçen zamanı ve yoz insanı yadsımış olması, yerleşik kurallara başkaldırısı ve uzaysal bilinci kuşanmış olmasıydı.

Diyalektiğin perspektifiyle geçmişe değil sürekli geleceğe bakıyordu. Bu yüzden, içinde yaşadığı zamana hep aykırı düştü, kendini yalnızlığın şiirine gömdü kimi zaman... Ama insanıl süreci yürümek zorundaydı... Yerinde duramadı. Tuttu, tarihi delen-tarihi geçen bir çığlık attı... Bu dinamik çığlık, insanı kuran-insanı kurtaran evrensel bir titreşimdi sanki... İşte bu dinamik çığlığın izdüşümünden ışıklı, aydınlık bir özeleştiri demeti olan elinizde tuttuğunuz gözlemler doğmuş oldu..

Anlatılabilir olanın ötesine geçmeyen, ama yeni insanın üretmek için evriminin dışında bir girişim olmayan bu gözlemlerde şimdiye değin bir bakışla yerde irdelenip incelenmeyen, dahası sözü bile edilip irdelenip incelenmeyen, dahası sözü bile edilip eleştirilmeyen bir şey var: Kendi yönetsel sistemi içinde, örgütlü evrensel bilincin ışıma sürecine girebilen insanın, somut ussal göstergesi olan, paylaşımın şiirine yürümeye durması... Ve kendi kendini yenileyerek üretmesi..

M. Öz, yine de her şeye karşın direnerek, gizemli bir duygu yoğunluğu içinde, Tales'e, tarihe ve diyalektiğe gönderme yaparak, bilgece yaşadı... Ve uzaysal bilincin göstergesiyle gerçek insanı, devrimci insanı aradı...

Sami Gürel

Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat