“Anadolu'da bir köy mezarlığına gömün beni ve de uyarına gelirse, tepemde bir de çınar olursa-taş maş da istemez hani.” Uyarına geldi. Kadıköy, Nâzım'ın eski köyü. Çınar ağacı da tamam. Anadolu da uyuyor. O, bizim okulun bahçesinde ve pek çok çınarın altında yatıyor. Her isteyen bir çınarın üzerine böyle bir plaka çakabilir. Çok da güzel olur. Bizimki yıllardır orada duruyor.
Nasrettin Hoca bağlamayı almış eline parmakları hep aynı yerde hiç kıpırdatmadan çalıyormuş. Karısı demiş ki,
– Hoca, yanlış yapıyorsun. Ben gördüm çalanları, parmaklarını hep yerlerde gezdiriyorlar.
Hoca cevap vermiş,
– Onlar benim bulduğum yeri arıyorlar.
Biz de Nasrettin Hoca misali Nâzım'a takıldık kaldık. Çevremizdekiler ne güzel globalleşmeye, yeni dünya düzenine kolayca ayak uydurdular. Biz hâla Hocanın bağlaması gibi aynı yerde çırpınıp duruyoruz (!) - Müjdat Gezen
“Anadolu'da bir köy mezarlığına gömün beni ve de uyarına gelirse, tepemde bir de çınar olursa-taş maş da istemez hani.” Uyarına geldi. Kadıköy, Nâzım'ın eski köyü. Çınar ağacı da tamam. Anadolu da uyuyor. O, bizim okulun bahçesinde ve pek çok çınarın altında yatıyor. Her isteyen bir çınarın üzerine böyle bir plaka çakabilir. Çok da güzel olur. Bizimki yıllardır orada duruyor.
Nasrettin Hoca bağlamayı almış eline parmakları hep aynı yerde hiç kıpırdatmadan çalıyormuş. Karısı demiş ki,
– Hoca, yanlış yapıyorsun. Ben gördüm çalanları, parmaklarını hep yerlerde gezdiriyorlar.
Hoca cevap vermiş,
– Onlar benim bulduğum yeri arıyorlar.
Biz de Nasrettin Hoca misali Nâzım'a takıldık kaldık. Çevremizdekiler ne güzel globalleşmeye, yeni dünya düzenine kolayca ayak uydurdular. Biz hâla Hocanın bağlaması gibi aynı yerde çırpınıp duruyoruz (!) - Müjdat Gezen