Ortaokulu Amasya'da, liseyi Ankara Erkek Lisesi'nde bitirdi. Fransa'da Grenoble Üniversitesi'nden 1933 yılında elektrik yüksek mühendisliği diploması aldı. Türkiye'ye döndükten sonra çeşitli yerlerde elektrik mühendisliği yaparken, keman çalmasını öğrendi, daha sonra İstanbul Senfoni Orkestrası'nda (Cemal Reşit Rey'in kurduğu ilk senfoni orkestrası) keman çaldı. 1950 yılında İstanbul Yıldız Teknik Okulu'nda (bugünkü Yıldız Üniversitesi) elektroteknik dersi öğretmenliğine başladı. Elektrik Bölümü Başkanlığı, 1963'ten sonra da müdürlük yaptı. 1969'da okul Devlet Mühendislik ve Mimarlık Akademisi adını alınca Akademi Başkanı ve profesör olarak çalıştı. 1981'de emekli oldu, ama 1989'a kadar ders vermeye devam etti.
Çocukluğumun Savaş Yılları Anıları:
Hem uygulamacı hem öğretmen mühendis ve kemancı Adnan Ergeneli'nin, çocuk yaşta tanık olduğu 1. Dünya Savaşı ve Milli Mücadele yıllarına dair anıları. ‘Uyanık' bir çocuğun keskin gözlemci bakış açısından, savaş döneminde İstanbul'un ve çeşitli Anadolu şehirlerinin manzarası, Osmanlı-Türk elitlerinin “babasının arkadaşları” olarak en yalın halleri.....
Ortaokulu Amasya'da, liseyi Ankara Erkek Lisesi'nde bitirdi. Fransa'da Grenoble Üniversitesi'nden 1933 yılında elektrik yüksek mühendisliği diploması aldı. Türkiye'ye döndükten sonra çeşitli yerlerde elektrik mühendisliği yaparken, keman çalmasını öğrendi, daha sonra İstanbul Senfoni Orkestrası'nda (Cemal Reşit Rey'in kurduğu ilk senfoni orkestrası) keman çaldı. 1950 yılında İstanbul Yıldız Teknik Okulu'nda (bugünkü Yıldız Üniversitesi) elektroteknik dersi öğretmenliğine başladı. Elektrik Bölümü Başkanlığı, 1963'ten sonra da müdürlük yaptı. 1969'da okul Devlet Mühendislik ve Mimarlık Akademisi adını alınca Akademi Başkanı ve profesör olarak çalıştı. 1981'de emekli oldu, ama 1989'a kadar ders vermeye devam etti.
Çocukluğumun Savaş Yılları Anıları:
Hem uygulamacı hem öğretmen mühendis ve kemancı Adnan Ergeneli'nin, çocuk yaşta tanık olduğu 1. Dünya Savaşı ve Milli Mücadele yıllarına dair anıları. ‘Uyanık' bir çocuğun keskin gözlemci bakış açısından, savaş döneminde İstanbul'un ve çeşitli Anadolu şehirlerinin manzarası, Osmanlı-Türk elitlerinin “babasının arkadaşları” olarak en yalın halleri.....