Kitap boyunca tekeşliliğe ve çokaşklılığa kuramsal bir gözle bakmakla kalmayıp, edebiyatla da içlidışlı olarak, aşka dair Avrupa bağlamında yazılıp çizilenleri de gözden geçiren Schroedter ve Vetter, sık sık “queer” düşünceye göz kırpıyor ve bu düşünceden türeyen bir pedagoji ve etik önerisinde bulunuyor. Normalin sınırlarını geçip, tekeşli olmayan ilişkiler dünyası üzerine düşünmeye cesareti olanlara...
Kitap boyunca tekeşliliğe ve çokaşklılığa kuramsal bir gözle bakmakla kalmayıp, edebiyatla da içlidışlı olarak, aşka dair Avrupa bağlamında yazılıp çizilenleri de gözden geçiren Schroedter ve Vetter, sık sık “queer” düşünceye göz kırpıyor ve bu düşünceden türeyen bir pedagoji ve etik önerisinde bulunuyor. Normalin sınırlarını geçip, tekeşli olmayan ilişkiler dünyası üzerine düşünmeye cesareti olanlara...