#smrgKİTABEVİ Çokkültürlülük - Çokkültürcülük - 2024

Editör:
Kondisyon:
Yeni
Sunuş / Önsöz / Sonsöz / Giriş:
Basıldığı Matbaa:
Dizi Adı:
ISBN-10:
6253977832
Kargoya Teslim Süresi:
6&9
Hazırlayan:
Cilt:
Amerikan Cilt
Stok Kodu:
1199220884
Boyut:
15x22
Sayfa Sayısı:
374
Basım Yeri:
Ankara
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2024
Çeviren:
Nurettin Özgen
Kapak Türü:
Karton Kapak
Kağıt Türü:
Enso
Dili:
Türkçe
Kategori:
indirimli
264,00
Havale/EFT ile: 256,08
Siparişiniz 6&9 iş günü arasında kargoda
1199220884
607535
Çokkültürlülük - Çokkültürcülük -        2024
Çokkültürlülük - Çokkültürcülük - 2024 #smrgKİTABEVİ
264.00
İnsanlık tarihi, çok boyutlu siyasal mücadeleler tarihidir. Amaç, iktidar olmak ve ilgili tüm varsılları kontrol altında tutarak konforlu bir yaşam sürdürmektir. Marksist teorisyenler de kısmen bu veçhe üzerinden toplumların tarihini sınıf mücadelelerinin tarihi olarak tanımlar. İktidar olmanın nimetlerinden yararlanan sermaye sınıfı, artı değer kazanımını sürdürmek için emek gücüne ve toplumsal tüketim döngüsüne ihtiyaç duyar. Çünkü toplum, sermaye sınıfı tarafından bir tüketim borsası olarak görülür. Bu düşünsel kurulum zamanla tüm eylem ve düşünsel pratiklere sirayet ederek sıradanlaşabilmektedir. Zira iktidarlar, ideolojik kurulumunu sürdürmek için, yapılandırılmış bir topluma ihtiyaç duyarlar ve bu durum genellikle kültür kavramıyla tecessüm eder. Toplumun kültürel kodlarını şekillendiren ideolojiler, Althusser'in tanımıyla "bireyleri özne olarak çağırır". Kültürel norm ve değerlerle kodlanan, toplum ve özne olarak çağrılan birey, ideolojik kurulumların failleri olarak işlev görürler. Böylelikle toplumun temel normlarından sayılan din ve inançlardan etnik ve ulusal geleneklere, toplumsal kimlik ve temsiliyet formlarından birlikte yaşamayı olanaklı kılan radikal demokrasilere kadar tüm yapısal kurulumlar iktidar tarafından tanzim edilir. Fakat bu ideolojik kurulumlar, genellikle "biz-onlar", "dost-düşman" gibi karşıtlıklar ve aygıt olarak kullanılan sosyal kimlikler üzerinden yürütülmektedir. Oysa elzem olan, tarihin saklı tuttuğu bu ideolojik kurulumları ters yüz etmektir. Baskılanan ve yok sayılan kimliklere alan açmak ve temsili çoğulculuğa dayalı çokkültürcülük politikalarını hayata geçirmek, en makul gerekliliklerdendir.
İnsanlık tarihi, çok boyutlu siyasal mücadeleler tarihidir. Amaç, iktidar olmak ve ilgili tüm varsılları kontrol altında tutarak konforlu bir yaşam sürdürmektir. Marksist teorisyenler de kısmen bu veçhe üzerinden toplumların tarihini sınıf mücadelelerinin tarihi olarak tanımlar. İktidar olmanın nimetlerinden yararlanan sermaye sınıfı, artı değer kazanımını sürdürmek için emek gücüne ve toplumsal tüketim döngüsüne ihtiyaç duyar. Çünkü toplum, sermaye sınıfı tarafından bir tüketim borsası olarak görülür. Bu düşünsel kurulum zamanla tüm eylem ve düşünsel pratiklere sirayet ederek sıradanlaşabilmektedir. Zira iktidarlar, ideolojik kurulumunu sürdürmek için, yapılandırılmış bir topluma ihtiyaç duyarlar ve bu durum genellikle kültür kavramıyla tecessüm eder. Toplumun kültürel kodlarını şekillendiren ideolojiler, Althusser'in tanımıyla "bireyleri özne olarak çağırır". Kültürel norm ve değerlerle kodlanan, toplum ve özne olarak çağrılan birey, ideolojik kurulumların failleri olarak işlev görürler. Böylelikle toplumun temel normlarından sayılan din ve inançlardan etnik ve ulusal geleneklere, toplumsal kimlik ve temsiliyet formlarından birlikte yaşamayı olanaklı kılan radikal demokrasilere kadar tüm yapısal kurulumlar iktidar tarafından tanzim edilir. Fakat bu ideolojik kurulumlar, genellikle "biz-onlar", "dost-düşman" gibi karşıtlıklar ve aygıt olarak kullanılan sosyal kimlikler üzerinden yürütülmektedir. Oysa elzem olan, tarihin saklı tuttuğu bu ideolojik kurulumları ters yüz etmektir. Baskılanan ve yok sayılan kimliklere alan açmak ve temsili çoğulculuğa dayalı çokkültürcülük politikalarını hayata geçirmek, en makul gerekliliklerdendir.
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat