#smrgSAHAF Darçağda Bir Çelebi: Ziyad Ebüzziya Kitabı - 1998
Basıldığı Matbaa:
Çalış Ofset
Dizi Adı:
Unutulmayan Meşhurlar Dizisi
Kargoya Teslim Süresi:
1&3
Hazırlayan:
Ömer Faruk Şerifoğlu
Boyut:
14x20
Sayfa Sayısı:
320 s.
Basım Yeri:
İstanbul
Baskı:
1
Basım Tarihi:
1998
Kapak Türü:
Karton Kapak
Kağıt Türü:
3. Hamur
Dili:
Türkçe
Kategori:
0,00
1199016744
402865
https://www.simurgkitabevi.com/darcagda-bir-celebi-ziyad-ebuzziya-kitabi-1998
Darçağda Bir Çelebi: Ziyad Ebüzziya Kitabı - 1998 #smrgSAHAF
0.00
Ziyad Ebüzziya, 83 yıl yaşadı. Onu tanıdığımda tekerlekli sandalyeye mahkum olmuş seksenine yaklaşan bir delikanlı idi. Oturduğu yerdeni mahkemeleri, gazeteleri, mecmuaları, hasılı dünyayı idare ediyordu. Dilimizdeki 'ihtiyar delikanlı' deyiminin ikinci bir kişiye onun kadar yakıştığını sanmıyorum. Biyoğrafisini okuduğunuzda bir ömüre nasıl sığar bunlar dersiniz. Ama kendisi bu dünyada yapabileceklerinin pek azını yaptığını düşünüyordu. Hayallerinin ve projelerinin büyük bir bölümünü beraberinde götürdü. Onları bugün anlayacak ve tahakkuk ettirecek; ne insan var, ne de imkan... Evet, Ziyad Beyamca yok artık... Hayatının sonuna kadar, okuyabildiği yere kadar okudu; yazabildiği yere kadar yazdı... Boyumdan büyük laflar etmek haddim değil; ama o, -ince uzun- işaret parmağı ile doğru oldu hep. Bazılarına göre 'Doğrucu Davut' oldu belki... Ziyad Beyamca, hayalini kurduğu; fizibilitesini çıkardığı pek çok projesinin gerçekleştiğini göremedi; Türk Musiki Aletleri Müzesi, İstanbul Ressamları Koleksiyonu, Osmanlı'da Günlük Hayat Resim Koleksiyonu, Şinasi Kitabı, Vatan Uğruna şehidlerimiz Kitabı, Velid Ebüzziya'nın Lozan Notları, benim hatırladıklarım; Daha yüzlerce proje, onlarca teşebbüs... Bazı okurlar, Ziyad Beyamca'nın girişimlerinin çoğunun hayal kırıklığına uğradığı zehabına kapılabilirler; halbuki sözü edilenler yapılanlar içerisinde küçük bir yekün tutar eminim. Vefatından iki yıl öncesine kadar, kafasındaki bütün projelerin üstesinden gelebilmek için 200 yıl yaşaması gerektiğini söylüyordu. Son bir yılında '20 yıl daha yaşasam bazı projeler hallolur' demeye başladı. Son zamanlarda ise 'iki yıl daha yaşasam da, şu birkaç iş yarım kalmasa' diyordu. Hatıralarını hep anlattı, ama düzenli ve sistemli bir şekilde yazmaya veya anlatmaya yanaşmadı. En son, 'hayallerim, Projelerim ve Ben' adıyla bir kitap yapalım Ziyad Beyamca, dediğimde 'İsim güzel, şu işleri bitirelim de, o kolau' demişti. Kolay olanın adı kaldı sadece... Ö. Faruk Şerifoğlu
Ziyad Ebüzziya, 83 yıl yaşadı. Onu tanıdığımda tekerlekli sandalyeye mahkum olmuş seksenine yaklaşan bir delikanlı idi. Oturduğu yerdeni mahkemeleri, gazeteleri, mecmuaları, hasılı dünyayı idare ediyordu. Dilimizdeki 'ihtiyar delikanlı' deyiminin ikinci bir kişiye onun kadar yakıştığını sanmıyorum. Biyoğrafisini okuduğunuzda bir ömüre nasıl sığar bunlar dersiniz. Ama kendisi bu dünyada yapabileceklerinin pek azını yaptığını düşünüyordu. Hayallerinin ve projelerinin büyük bir bölümünü beraberinde götürdü. Onları bugün anlayacak ve tahakkuk ettirecek; ne insan var, ne de imkan... Evet, Ziyad Beyamca yok artık... Hayatının sonuna kadar, okuyabildiği yere kadar okudu; yazabildiği yere kadar yazdı... Boyumdan büyük laflar etmek haddim değil; ama o, -ince uzun- işaret parmağı ile doğru oldu hep. Bazılarına göre 'Doğrucu Davut' oldu belki... Ziyad Beyamca, hayalini kurduğu; fizibilitesini çıkardığı pek çok projesinin gerçekleştiğini göremedi; Türk Musiki Aletleri Müzesi, İstanbul Ressamları Koleksiyonu, Osmanlı'da Günlük Hayat Resim Koleksiyonu, Şinasi Kitabı, Vatan Uğruna şehidlerimiz Kitabı, Velid Ebüzziya'nın Lozan Notları, benim hatırladıklarım; Daha yüzlerce proje, onlarca teşebbüs... Bazı okurlar, Ziyad Beyamca'nın girişimlerinin çoğunun hayal kırıklığına uğradığı zehabına kapılabilirler; halbuki sözü edilenler yapılanlar içerisinde küçük bir yekün tutar eminim. Vefatından iki yıl öncesine kadar, kafasındaki bütün projelerin üstesinden gelebilmek için 200 yıl yaşaması gerektiğini söylüyordu. Son bir yılında '20 yıl daha yaşasam bazı projeler hallolur' demeye başladı. Son zamanlarda ise 'iki yıl daha yaşasam da, şu birkaç iş yarım kalmasa' diyordu. Hatıralarını hep anlattı, ama düzenli ve sistemli bir şekilde yazmaya veya anlatmaya yanaşmadı. En son, 'hayallerim, Projelerim ve Ben' adıyla bir kitap yapalım Ziyad Beyamca, dediğimde 'İsim güzel, şu işleri bitirelim de, o kolau' demişti. Kolay olanın adı kaldı sadece... Ö. Faruk Şerifoğlu
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.