#smrgKİTABEVİ Delilik Gemisi - 2021

Kondisyon:
Yeni
Basıldığı Matbaa:
Deren Matbaacılık
Dizi Adı:
Felsefe 42
ISBN-10:
9786053144991
Kargoya Teslim Süresi:
1&3
Hazırlayan:
Stok Kodu:
1199067450
Boyut:
14x21
Sayfa Sayısı:
160 s.
Basım Yeri:
İstanbul
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2021
Kapak Türü:
Karton Kapak
Kağıt Türü:
Enso
Dili:
Türkçe
Kategori:
indirimli
86,40
Havale/EFT ile: 83,81
Stoktan teslim
1199067450
453375
Delilik Gemisi -        2021
Delilik Gemisi - 2021 #smrgKİTABEVİ
86.40
Bir vaka analizcisi Michel Foucault'nun 1961 yılında yayımlanan Deliliğin Tarihi eserinin ilk bölümünün yorumlanmasına odaklanan Ali Akay ve öğrencileri eserin neredeyse klasikleşmiş denilebilecek (anti-psikiyatrik çıkış olarak değerlendirilen) okumasının çizdiği sınırların bilhassa dışına taşarak eserdeki sanatsal bakışın içindeki verilerin nasıl kullanılabileceği tartışması üzerine yoğunlaşıyor. Foucault'nun diğer eserlerindeki arkeolojik ve soybilimsel araştırmalarının sonuçlarının da gözetildiği bu soruşturma düşünürün her vakaya göre başka türlü eyleyen, dikişlenemeyen bir tutumunun olduğunu gösteren bir bakış açısından hareket ediyor.

Alternatif bir okumaya da imkân veren bu hareket Deliliğin Tarihi'ne edebiyat ve plastik sanat metinleri ilişkisi üzerinden yaklaşarak Türkçe literatürde bu tarz bir yönelimin ilk temsilciliğini üstlenme gibi önemli bir ayrıcalığın ortaya çıkmasını sağlıyor. Akay ve öğrencilerinin “konuşma olanağı” bulduklarında nasıl etkileyici söz deneycileri olduklarını gösteren bu çalışma Stultifera Navis ile sözün yaratıcılığının sularında yol alıyor, elbette tarihin farklı uğraklarına yaptıkları anlık sıçramalarla. - Kurtul Gülenç

Michel Foucault'nun Klasik Çağda Deliliğin Tarihi kitabına damgasını vurmuş olan Stultifera Navis anlatısından yola çıkıyor Delilik Gemisi. Kitap, başlığındaki “delilik” ve “gemi” kavramlarıyla bir yandan bir öznel deneyime, bir yandan da bu deneyimin kurulması, dönüştürülmesi ve geliştirilmesi için gereken mekânsallaştırmaya gönderme yaparak Batı'ya özgü iktidar ilişkilerinin soybilimini takip ediyor. Mutlak olmayan, tıpkı Deliler Gemisinin üzerinde durduğu Avrupa nehirleri gibi akışkan olan sınırları çizme, sınırlarda durma, sınırın dışına çıkarma ya da içine alma pratiklerinde cisim bulan bu iktidar pratiklerinin analiziyle Ali Akay, Foucault'nun yaklaşık altmış yıl önce yayımlanmış ilk önemli eserinin eleştirel çizgisini günümüze taşıyor. - Ferda Keskin

Foucault, kuralları her seferinde yeniden yazılacak bir “seksek” oyununun mucidi gibidir; kuralları kemikleşmiş oyunlara alışkın olanlar onda bocalar. Ali Akay, düşünürün bu dinamizmini yalnızca tanımıyor, ona içtenlikle eşlik ederek Deliliğin Tarihi'nin ilk bölümünü sanatsal bir yeniden yaratımla düşünüyor-düşündürüyor. Delilik Gemisi, Foucault yazınına bu yakadan yapılmış ustaca bir katkıdan ibaret değil, aynı zamanda “yeninin diriltilmesi” de. - Çetin Balanuye

Bir vaka analizcisi Michel Foucault'nun 1961 yılında yayımlanan Deliliğin Tarihi eserinin ilk bölümünün yorumlanmasına odaklanan Ali Akay ve öğrencileri eserin neredeyse klasikleşmiş denilebilecek (anti-psikiyatrik çıkış olarak değerlendirilen) okumasının çizdiği sınırların bilhassa dışına taşarak eserdeki sanatsal bakışın içindeki verilerin nasıl kullanılabileceği tartışması üzerine yoğunlaşıyor. Foucault'nun diğer eserlerindeki arkeolojik ve soybilimsel araştırmalarının sonuçlarının da gözetildiği bu soruşturma düşünürün her vakaya göre başka türlü eyleyen, dikişlenemeyen bir tutumunun olduğunu gösteren bir bakış açısından hareket ediyor.

Alternatif bir okumaya da imkân veren bu hareket Deliliğin Tarihi'ne edebiyat ve plastik sanat metinleri ilişkisi üzerinden yaklaşarak Türkçe literatürde bu tarz bir yönelimin ilk temsilciliğini üstlenme gibi önemli bir ayrıcalığın ortaya çıkmasını sağlıyor. Akay ve öğrencilerinin “konuşma olanağı” bulduklarında nasıl etkileyici söz deneycileri olduklarını gösteren bu çalışma Stultifera Navis ile sözün yaratıcılığının sularında yol alıyor, elbette tarihin farklı uğraklarına yaptıkları anlık sıçramalarla. - Kurtul Gülenç

Michel Foucault'nun Klasik Çağda Deliliğin Tarihi kitabına damgasını vurmuş olan Stultifera Navis anlatısından yola çıkıyor Delilik Gemisi. Kitap, başlığındaki “delilik” ve “gemi” kavramlarıyla bir yandan bir öznel deneyime, bir yandan da bu deneyimin kurulması, dönüştürülmesi ve geliştirilmesi için gereken mekânsallaştırmaya gönderme yaparak Batı'ya özgü iktidar ilişkilerinin soybilimini takip ediyor. Mutlak olmayan, tıpkı Deliler Gemisinin üzerinde durduğu Avrupa nehirleri gibi akışkan olan sınırları çizme, sınırlarda durma, sınırın dışına çıkarma ya da içine alma pratiklerinde cisim bulan bu iktidar pratiklerinin analiziyle Ali Akay, Foucault'nun yaklaşık altmış yıl önce yayımlanmış ilk önemli eserinin eleştirel çizgisini günümüze taşıyor. - Ferda Keskin

Foucault, kuralları her seferinde yeniden yazılacak bir “seksek” oyununun mucidi gibidir; kuralları kemikleşmiş oyunlara alışkın olanlar onda bocalar. Ali Akay, düşünürün bu dinamizmini yalnızca tanımıyor, ona içtenlikle eşlik ederek Deliliğin Tarihi'nin ilk bölümünü sanatsal bir yeniden yaratımla düşünüyor-düşündürüyor. Delilik Gemisi, Foucault yazınına bu yakadan yapılmış ustaca bir katkıdan ibaret değil, aynı zamanda “yeninin diriltilmesi” de. - Çetin Balanuye

Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat