Divan şiirinde nazirecilik yaygın bir gelenektir. Şairler başka şairlerin şiirlerini konu, vezin bakımından taklit eden şiirler yazmıştır. Bu geleneği sürdüren Atâyî de Hâfız-ı Şîrâzî, Şeyhî, Nesîmî, Ahmedî, Elvân Çelebi'nin 17 şiirini tanzir etmiş, yani onlara benzer şiirler yazmıştır. Bunun yanında Atâyî'nin gazelleri de pek çok şair tarafından tanzir edilmiştir. Ahmed Paşa, Âhî, Cefâyî, Sa'dî-yi Şîrâzî, Visâlî, Tâcizâde Ca'fer Çelebi onun şiirlerinden bazılarını tanzir etmiştir. Atâyî, şiirlerinde kendi şiirini “garrâ”, “nâzük, “şîrîn, “rengîn ü ter” ıstılahlarıyla tavsif eder.
Atâyî'nin bilinen tek eseri divanıdır. Atâyî şimdiki bilgiler ışığında Osmanlı şairleri arasında tuyuğ yazan en eski şairlerden birisidir. Türk edebiyatında Seyyid Nesîmî, Kadı Burhaneddin'den sonra üçüncü tuyuğ şairidir. O aynı zamanda Osmanlı şiirinde darbımesel kullanan ilk şairlerdendir.
Divan şiirinde nazirecilik yaygın bir gelenektir. Şairler başka şairlerin şiirlerini konu, vezin bakımından taklit eden şiirler yazmıştır. Bu geleneği sürdüren Atâyî de Hâfız-ı Şîrâzî, Şeyhî, Nesîmî, Ahmedî, Elvân Çelebi'nin 17 şiirini tanzir etmiş, yani onlara benzer şiirler yazmıştır. Bunun yanında Atâyî'nin gazelleri de pek çok şair tarafından tanzir edilmiştir. Ahmed Paşa, Âhî, Cefâyî, Sa'dî-yi Şîrâzî, Visâlî, Tâcizâde Ca'fer Çelebi onun şiirlerinden bazılarını tanzir etmiştir. Atâyî, şiirlerinde kendi şiirini “garrâ”, “nâzük, “şîrîn, “rengîn ü ter” ıstılahlarıyla tavsif eder.
Atâyî'nin bilinen tek eseri divanıdır. Atâyî şimdiki bilgiler ışığında Osmanlı şairleri arasında tuyuğ yazan en eski şairlerden birisidir. Türk edebiyatında Seyyid Nesîmî, Kadı Burhaneddin'den sonra üçüncü tuyuğ şairidir. O aynı zamanda Osmanlı şiirinde darbımesel kullanan ilk şairlerdendir.