AB'nin Kıbrıs'ta sorun çözülmemesine rağmen aldığı kararın 'taktik' bir mesele olmadığı kolayca anlaşılabilir. Aksine, bölünmüş ve sorunlu bir adayı her şeye rağmen üye yaparak AB, Doğu Akdeniz'den Güney Doğu Avrupa'ya bir enerji koridoru oluşturmaya ilişkin uzun dönemli stratejik bir projeyi uygulamaya koymuş görünüyor. Güney Kıbrıs'ın üyeliği ve tüm Kıbrıs adasının bir AB toprağı olarak kabul edilmesiyle, AB, Doğu Akdeniz'de artık sınırları olan etkin bir aktör olarak karşımıza çıkıyor. İşte elinizdeki bu kitap Kıbrıs sorununun günümüz yaşamsal jeostrajetik boyutlarını ortaya koyarken Türk dış politikasının bir yandan Kıbrıs sorunu diğer yandan ABD, AB, İngiltere, Rusya, İsrail gibi bölgede etkili güçlerin politikalarıyla nasıl bir etkileşim içerisinde olabileceğini göstermeyi hedeflemektedir.
AB'nin Kıbrıs'ta sorun çözülmemesine rağmen aldığı kararın 'taktik' bir mesele olmadığı kolayca anlaşılabilir. Aksine, bölünmüş ve sorunlu bir adayı her şeye rağmen üye yaparak AB, Doğu Akdeniz'den Güney Doğu Avrupa'ya bir enerji koridoru oluşturmaya ilişkin uzun dönemli stratejik bir projeyi uygulamaya koymuş görünüyor. Güney Kıbrıs'ın üyeliği ve tüm Kıbrıs adasının bir AB toprağı olarak kabul edilmesiyle, AB, Doğu Akdeniz'de artık sınırları olan etkin bir aktör olarak karşımıza çıkıyor. İşte elinizdeki bu kitap Kıbrıs sorununun günümüz yaşamsal jeostrajetik boyutlarını ortaya koyarken Türk dış politikasının bir yandan Kıbrıs sorunu diğer yandan ABD, AB, İngiltere, Rusya, İsrail gibi bölgede etkili güçlerin politikalarıyla nasıl bir etkileşim içerisinde olabileceğini göstermeyi hedeflemektedir.