Dokuz canlı Habeş kedisi Edward, Nefertari'nin yanında Bastet kültü döneminde yaşar, bir şövalyenin giysileri arasında Haçlı seferine katılır, Halley Kuyrukluyıldızı'nın geçişine tanıklık eder, 1. Dünya Sergisi'nin açıldığı dönemde Londra'da bir Fransız başaşçısının kedisidir, Sevgili Rachel'in yanında Alman işgalini görür, İstanbul'da balık pazarında yiyeceğini tezgahlardan aşırır, XV. yüzyılda sahibesi cadıyla birlikte yakmaya çalışırlar onu. Bir gemide Sébastien Morin'le yaşar.
Şimdi dokuzuncu canında, krema, domates ve gül kokan Delphine'in yanında... Dokunduğu insanların düşüncelerini anlayabilen Edward, Delphine'i tehlikelerden koruyabilecek mi? Sevgili seçimindeki isabetinden kuşku duyduğu Delphine'in mutlu olmasını sağlayabilecek mi?
Polisiye örgüsünde aşk, bir tutam gastronomi, tarih, kokular, Edward'ın o tuhaf ve tüysüz büyük kediler hakkındaki sadık, ama berrak düşünceleri... (Arka kapaktan)