1199064672
450609
https://www.simurgkitabevi.com/dostlariyla-enver-aytekin-enver-aytekini-anarken
Dostlarıyla Enver Aytekin ( Enver Aytekin'i Anarken ) - #smrgSAHAF
0.00
Doğan HIZLAN
Kitapseverlerin, aydınların yakından tanıdığı, dostumuz Enver Aytekin'i de anılara uğurladık.
O, bir kaç kuşağı yayınlarıyla aydınlatmış, bilgiyle donatmıştı. Marksist ve sosyalist literatürün temel kitaplarını kitaplığımıza kazandırdı.
Bilinçli bir yayıncıydı, aydındı. Neyi, niçin çıkardığını bilirdi.
Özenle seçer, redaksiyonunu çoğunlukla kendi yapar, bir kelime için bin sözlüğe bakardı.
Evet Sosyal Yayınlar, hepimizin kitaplığında, başucu kitaplarımızın değişmez amblemidir.
Yetmiş iki yıllık ömründe doğru bildiğinin peşine düştüğü için, polis, adliye de onun ardına düştü.
Siirt'te doğdu, orta öğrenimini Diyarbakır'da yaptı.
1945'lerin civcivli İstanbul'unda Hukuk Fakültesi'ne girdi. Sosyalist idealleri için bu şehirde ölesiye çalışabilirdi, çalıştı.
Zamanın bir çok aydın genci gibi İstanbul Yüksek Tahsil Derneği'ne üye oldu, derneğin yayın organı Hür Gençlik'te yazılar yazmaya başladı.
Artık polisle, mahkemelerle sıkça karşılaşacak, tutuklanacak, izlenecek, aklanacak, bunu yaşamının bir parçası olarak kabullenecekti.
1950'de Názım Hikmet için düzenlenen Çiçek palas toplantısına katıldı. Bir şairin özgürlüğünü istemenin bedelini altı ay tutuklu kalarak ödedi.
Yayıncılığa Düşün Yayınevi'nde başladı. Aziz Nesin'le birlikteydi.
* * *
ENVER AYTEKİN'i tanıdığımda bu kez de Kürtçülük yüzünden başı beladaydı. Musa Anter, Edip Karahan, Ziya Şerefhanoğlu, Yaşar Kaya, Naci Kutlay'la birlikte 49'lar Davası'nın sanıklarından biriydi. Aklandı.
Atatürk Bulvarı'ndaki bir kıraathanede, a'cılar olarak sık sık onunla görüşürdük.
Sosyal Yayınlar'ı 1962'de kurdu. Amacı; Sosyalizmin, Marksizmin temel kitaplarını dilimize çevirtmekti.
Türkiye'de eksikliği hissedilen kitaplardı.
Yayıncılığında kendi tutuklanmasa da kitapları tutuklandı.
Marks'ın, Engels'in, Plehanov'un, Politzer'in temel kitaplarını yayınladı.
Sözlük'lerin yazı ve düşünce alanındaki belirleyici önemini bildiğinden, onlara ağırlık verdi.
Yazdıklarım; sosyalist bir yayıncının öznel ve nesnel serüvenidir.
Sık sık Cağaloğlu'ndaki, aynı zamanda Sosyal Yayınlar'ın yönetim yeri olan Kitap Sarayı'na gittiğimde Enver'in odasına uğrardım. Ağzında piposu, ya bir kitap okurken ya da redaksiyon yaparken bulurdum masasının başında.
Kitaplar arasında mutluydu, okurken de yayınlarken de.
* * *
AZALAN dostlar kervanının çileli kervancısına güle güle.
Kitapseverlerin, aydınların yakından tanıdığı, dostumuz Enver Aytekin'i de anılara uğurladık.
O, bir kaç kuşağı yayınlarıyla aydınlatmış, bilgiyle donatmıştı. Marksist ve sosyalist literatürün temel kitaplarını kitaplığımıza kazandırdı.
Bilinçli bir yayıncıydı, aydındı. Neyi, niçin çıkardığını bilirdi.
Özenle seçer, redaksiyonunu çoğunlukla kendi yapar, bir kelime için bin sözlüğe bakardı.
Evet Sosyal Yayınlar, hepimizin kitaplığında, başucu kitaplarımızın değişmez amblemidir.
Yetmiş iki yıllık ömründe doğru bildiğinin peşine düştüğü için, polis, adliye de onun ardına düştü.
Siirt'te doğdu, orta öğrenimini Diyarbakır'da yaptı.
1945'lerin civcivli İstanbul'unda Hukuk Fakültesi'ne girdi. Sosyalist idealleri için bu şehirde ölesiye çalışabilirdi, çalıştı.
Zamanın bir çok aydın genci gibi İstanbul Yüksek Tahsil Derneği'ne üye oldu, derneğin yayın organı Hür Gençlik'te yazılar yazmaya başladı.
Artık polisle, mahkemelerle sıkça karşılaşacak, tutuklanacak, izlenecek, aklanacak, bunu yaşamının bir parçası olarak kabullenecekti.
1950'de Názım Hikmet için düzenlenen Çiçek palas toplantısına katıldı. Bir şairin özgürlüğünü istemenin bedelini altı ay tutuklu kalarak ödedi.
Yayıncılığa Düşün Yayınevi'nde başladı. Aziz Nesin'le birlikteydi.
* * *
ENVER AYTEKİN'i tanıdığımda bu kez de Kürtçülük yüzünden başı beladaydı. Musa Anter, Edip Karahan, Ziya Şerefhanoğlu, Yaşar Kaya, Naci Kutlay'la birlikte 49'lar Davası'nın sanıklarından biriydi. Aklandı.
Atatürk Bulvarı'ndaki bir kıraathanede, a'cılar olarak sık sık onunla görüşürdük.
Sosyal Yayınlar'ı 1962'de kurdu. Amacı; Sosyalizmin, Marksizmin temel kitaplarını dilimize çevirtmekti.
Türkiye'de eksikliği hissedilen kitaplardı.
Yayıncılığında kendi tutuklanmasa da kitapları tutuklandı.
Marks'ın, Engels'in, Plehanov'un, Politzer'in temel kitaplarını yayınladı.
Sözlük'lerin yazı ve düşünce alanındaki belirleyici önemini bildiğinden, onlara ağırlık verdi.
Yazdıklarım; sosyalist bir yayıncının öznel ve nesnel serüvenidir.
Sık sık Cağaloğlu'ndaki, aynı zamanda Sosyal Yayınlar'ın yönetim yeri olan Kitap Sarayı'na gittiğimde Enver'in odasına uğrardım. Ağzında piposu, ya bir kitap okurken ya da redaksiyon yaparken bulurdum masasının başında.
Kitaplar arasında mutluydu, okurken de yayınlarken de.
* * *
AZALAN dostlar kervanının çileli kervancısına güle güle.
Doğan HIZLAN
Kitapseverlerin, aydınların yakından tanıdığı, dostumuz Enver Aytekin'i de anılara uğurladık.
O, bir kaç kuşağı yayınlarıyla aydınlatmış, bilgiyle donatmıştı. Marksist ve sosyalist literatürün temel kitaplarını kitaplığımıza kazandırdı.
Bilinçli bir yayıncıydı, aydındı. Neyi, niçin çıkardığını bilirdi.
Özenle seçer, redaksiyonunu çoğunlukla kendi yapar, bir kelime için bin sözlüğe bakardı.
Evet Sosyal Yayınlar, hepimizin kitaplığında, başucu kitaplarımızın değişmez amblemidir.
Yetmiş iki yıllık ömründe doğru bildiğinin peşine düştüğü için, polis, adliye de onun ardına düştü.
Siirt'te doğdu, orta öğrenimini Diyarbakır'da yaptı.
1945'lerin civcivli İstanbul'unda Hukuk Fakültesi'ne girdi. Sosyalist idealleri için bu şehirde ölesiye çalışabilirdi, çalıştı.
Zamanın bir çok aydın genci gibi İstanbul Yüksek Tahsil Derneği'ne üye oldu, derneğin yayın organı Hür Gençlik'te yazılar yazmaya başladı.
Artık polisle, mahkemelerle sıkça karşılaşacak, tutuklanacak, izlenecek, aklanacak, bunu yaşamının bir parçası olarak kabullenecekti.
1950'de Názım Hikmet için düzenlenen Çiçek palas toplantısına katıldı. Bir şairin özgürlüğünü istemenin bedelini altı ay tutuklu kalarak ödedi.
Yayıncılığa Düşün Yayınevi'nde başladı. Aziz Nesin'le birlikteydi.
* * *
ENVER AYTEKİN'i tanıdığımda bu kez de Kürtçülük yüzünden başı beladaydı. Musa Anter, Edip Karahan, Ziya Şerefhanoğlu, Yaşar Kaya, Naci Kutlay'la birlikte 49'lar Davası'nın sanıklarından biriydi. Aklandı.
Atatürk Bulvarı'ndaki bir kıraathanede, a'cılar olarak sık sık onunla görüşürdük.
Sosyal Yayınlar'ı 1962'de kurdu. Amacı; Sosyalizmin, Marksizmin temel kitaplarını dilimize çevirtmekti.
Türkiye'de eksikliği hissedilen kitaplardı.
Yayıncılığında kendi tutuklanmasa da kitapları tutuklandı.
Marks'ın, Engels'in, Plehanov'un, Politzer'in temel kitaplarını yayınladı.
Sözlük'lerin yazı ve düşünce alanındaki belirleyici önemini bildiğinden, onlara ağırlık verdi.
Yazdıklarım; sosyalist bir yayıncının öznel ve nesnel serüvenidir.
Sık sık Cağaloğlu'ndaki, aynı zamanda Sosyal Yayınlar'ın yönetim yeri olan Kitap Sarayı'na gittiğimde Enver'in odasına uğrardım. Ağzında piposu, ya bir kitap okurken ya da redaksiyon yaparken bulurdum masasının başında.
Kitaplar arasında mutluydu, okurken de yayınlarken de.
* * *
AZALAN dostlar kervanının çileli kervancısına güle güle.
Kitapseverlerin, aydınların yakından tanıdığı, dostumuz Enver Aytekin'i de anılara uğurladık.
O, bir kaç kuşağı yayınlarıyla aydınlatmış, bilgiyle donatmıştı. Marksist ve sosyalist literatürün temel kitaplarını kitaplığımıza kazandırdı.
Bilinçli bir yayıncıydı, aydındı. Neyi, niçin çıkardığını bilirdi.
Özenle seçer, redaksiyonunu çoğunlukla kendi yapar, bir kelime için bin sözlüğe bakardı.
Evet Sosyal Yayınlar, hepimizin kitaplığında, başucu kitaplarımızın değişmez amblemidir.
Yetmiş iki yıllık ömründe doğru bildiğinin peşine düştüğü için, polis, adliye de onun ardına düştü.
Siirt'te doğdu, orta öğrenimini Diyarbakır'da yaptı.
1945'lerin civcivli İstanbul'unda Hukuk Fakültesi'ne girdi. Sosyalist idealleri için bu şehirde ölesiye çalışabilirdi, çalıştı.
Zamanın bir çok aydın genci gibi İstanbul Yüksek Tahsil Derneği'ne üye oldu, derneğin yayın organı Hür Gençlik'te yazılar yazmaya başladı.
Artık polisle, mahkemelerle sıkça karşılaşacak, tutuklanacak, izlenecek, aklanacak, bunu yaşamının bir parçası olarak kabullenecekti.
1950'de Názım Hikmet için düzenlenen Çiçek palas toplantısına katıldı. Bir şairin özgürlüğünü istemenin bedelini altı ay tutuklu kalarak ödedi.
Yayıncılığa Düşün Yayınevi'nde başladı. Aziz Nesin'le birlikteydi.
* * *
ENVER AYTEKİN'i tanıdığımda bu kez de Kürtçülük yüzünden başı beladaydı. Musa Anter, Edip Karahan, Ziya Şerefhanoğlu, Yaşar Kaya, Naci Kutlay'la birlikte 49'lar Davası'nın sanıklarından biriydi. Aklandı.
Atatürk Bulvarı'ndaki bir kıraathanede, a'cılar olarak sık sık onunla görüşürdük.
Sosyal Yayınlar'ı 1962'de kurdu. Amacı; Sosyalizmin, Marksizmin temel kitaplarını dilimize çevirtmekti.
Türkiye'de eksikliği hissedilen kitaplardı.
Yayıncılığında kendi tutuklanmasa da kitapları tutuklandı.
Marks'ın, Engels'in, Plehanov'un, Politzer'in temel kitaplarını yayınladı.
Sözlük'lerin yazı ve düşünce alanındaki belirleyici önemini bildiğinden, onlara ağırlık verdi.
Yazdıklarım; sosyalist bir yayıncının öznel ve nesnel serüvenidir.
Sık sık Cağaloğlu'ndaki, aynı zamanda Sosyal Yayınlar'ın yönetim yeri olan Kitap Sarayı'na gittiğimde Enver'in odasına uğrardım. Ağzında piposu, ya bir kitap okurken ya da redaksiyon yaparken bulurdum masasının başında.
Kitaplar arasında mutluydu, okurken de yayınlarken de.
* * *
AZALAN dostlar kervanının çileli kervancısına güle güle.
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.