Memleketimiz ilim hayatının son yirmi beş senelik tarihi bu hakikatin tipik bir tezahürünü teşkil eder. Üniversitemizin tekâmül tarihi inkilâp tarihimizin önemli ve karakteristik bir parçası olduğundan, bu tekâmül safhalarının dış şeklini gösteren mevzuatla aynı tekâmül üzerinde müessir olmuş olan resmî ve gayri resmî fikir gösterilerinin bu kitapta bir araya toplanması bu bakımdan faydalı görülmüştür.
Bu suretle eser bir taraftan geçmiş için bir nevi bilânço manzarasını arzettiği halde gelecek için de bir kılavuz durumunu kazanmıştır: "Geçmiş için bir bilânço" diyoruz, zira, bugünlerde yürürlüğe konmuş olan Üniversiteler Kanunu bugünkü durumu ifade etmekle beraber hakikati halde son yirmi beş yıl içinde cereyan etmiş olan bütün tekâmülün tabiî bir mahsulü ve neticesidir.
Diğer taraftan "gelecek için bir kılavuz" diyoruz, zira, Üniversiteler Kanunu hükümlerinin lâfzını anlamak ve onları gereği gibi uygulayabilmek için mezkûr kanunun ruhunun ve gayesinin belirtilmiş ve benimsenmiş olmasına ihtiyaç vardır. Bu ise ancak kendisinden evvelki mevzuattan ve bu mevzuat hakkında cereyan etmiş olan fikir ve görüş tartışmalarından istihraç olunabilir.
Bu kitapta bir araya toplanan malzemeyi gözden geçiren okuyucu, bizde Üniversite meselesinin ne kadar çapraşık safhalardan geçtiğini ve ne kadar çeşitli veçheler arzettiğini tasdik ve teslim zorunda kalır.
İnkılâbın diğer sahalarında olduğu gibi Üniversite işlerinde de garp medeniyetinden faydalanmak zarureti ilk günlerden beri kendisini hissettirmişti. İlim evrensel bir fenomen, Üniversite ise, hangi nam altında olursa olsun, bütün devletlerde zarurî bir müessese telâkki edildiğinden bizde de Üniversite meselesinin halli için dünya üniversitelerinin durumlarını inceliyerek onlardan bir nevi ilham membaı sıfatile faydalanmak icap ediyordu. Bundan dolayı gerek ecnebi uzmanlar tarafından verilmiş olan raporlar, ve gerek ecnebi eserlere dayanarak kaleme alınmış olan etüdler işbu eserde büyük bir yer işgal etmektedirler. (Kitaptan)
Memleketimiz ilim hayatının son yirmi beş senelik tarihi bu hakikatin tipik bir tezahürünü teşkil eder. Üniversitemizin tekâmül tarihi inkilâp tarihimizin önemli ve karakteristik bir parçası olduğundan, bu tekâmül safhalarının dış şeklini gösteren mevzuatla aynı tekâmül üzerinde müessir olmuş olan resmî ve gayri resmî fikir gösterilerinin bu kitapta bir araya toplanması bu bakımdan faydalı görülmüştür.
Bu suretle eser bir taraftan geçmiş için bir nevi bilânço manzarasını arzettiği halde gelecek için de bir kılavuz durumunu kazanmıştır: "Geçmiş için bir bilânço" diyoruz, zira, bugünlerde yürürlüğe konmuş olan Üniversiteler Kanunu bugünkü durumu ifade etmekle beraber hakikati halde son yirmi beş yıl içinde cereyan etmiş olan bütün tekâmülün tabiî bir mahsulü ve neticesidir.
Diğer taraftan "gelecek için bir kılavuz" diyoruz, zira, Üniversiteler Kanunu hükümlerinin lâfzını anlamak ve onları gereği gibi uygulayabilmek için mezkûr kanunun ruhunun ve gayesinin belirtilmiş ve benimsenmiş olmasına ihtiyaç vardır. Bu ise ancak kendisinden evvelki mevzuattan ve bu mevzuat hakkında cereyan etmiş olan fikir ve görüş tartışmalarından istihraç olunabilir.
Bu kitapta bir araya toplanan malzemeyi gözden geçiren okuyucu, bizde Üniversite meselesinin ne kadar çapraşık safhalardan geçtiğini ve ne kadar çeşitli veçheler arzettiğini tasdik ve teslim zorunda kalır.
İnkılâbın diğer sahalarında olduğu gibi Üniversite işlerinde de garp medeniyetinden faydalanmak zarureti ilk günlerden beri kendisini hissettirmişti. İlim evrensel bir fenomen, Üniversite ise, hangi nam altında olursa olsun, bütün devletlerde zarurî bir müessese telâkki edildiğinden bizde de Üniversite meselesinin halli için dünya üniversitelerinin durumlarını inceliyerek onlardan bir nevi ilham membaı sıfatile faydalanmak icap ediyordu. Bundan dolayı gerek ecnebi uzmanlar tarafından verilmiş olan raporlar, ve gerek ecnebi eserlere dayanarak kaleme alınmış olan etüdler işbu eserde büyük bir yer işgal etmektedirler. (Kitaptan)